Capcanlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Capcanlı ve güzeldik.
Üçü de dipdiri, capcanlı.
Biz capcanlıyız, Josh!
Bir sen kalırsın capcanlı.
Capcanlı yüzleri de öyle.
Bu şerefsizi capcanlı yakalamak istiyorum.
Capcanlı ve stereo. Benim.
Hâlâ buradasın. Hâlâ capcanlısın.
Benim, capcanlı ve stereo.
Kongre her zaman olduğu gibi capcanlı idi.
Hâlâ capcanlısın. Hâlâ buradasın.
Rokokonun ışıltısı: Ansbachda capcanlı.
Capcanlı. Bir gün bile yaşlanmamışsın.
Daha bu sabah onu capcanlı gördüm.
Benim selefim yalnızca canlı değil, kendisi capcanlı.
Orta Çağ şehirleri ve capcanlı metropoller.
Ölümünün ardından 2 yıl geçti ama mirası hâlâ capcanlı.
Cep telefonunuz amacıyla ideal capcanlı duvar kağıdı!
Capcanlı San Myshuno şehrinde Simlerinizin hayallerini gerçekleştirin.
Yeteneğin ham ve capcanlı! Doğaçlama mıydı?
Adam ölmüş olabilir,ama o Yoo-Hoo capcanlı.
Yavru bir köpeğinki gibi capcanlı, gerçek bir kuyruk.
Anıları tıpkı bir çocuğunki gibi capcanlıydı.
Capcanlı San Myshuno şehrinde Simlerinizin hayallerini gerçekleştirin.
Jackin ölü babası Christian adada capcanlı görünmüştü.
Annesi Johanna genellikle capcanlı ve girişken olarak nitelendirildi.
Çocukken telefonum yoktu ve… bu eksikliğime rağmen capcanlı anılarım var.
Siz de cildinizin capcanlı ve sağlıklı olmasını istiyorsanız işte size 24 ipucu….
Kendini hapsolmuş hissetmesi gerekiyordu amaonun yerine kendini capcanlı hissetti.
Edinburgh Uluslararası Festivali,güzelliklerle dolu ve capcanlı Edinburgh şehrinde düzenlenen pek çok festivalden biridir.