Cesarettir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ve cesarettir.
Renk aslında cesarettir.
Bu cesarettir. Sanattaki bir andır.
İsimleri Öfke ve Cesarettir.
Hayat ya cesarettir ya da bir hiç.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Mars aynı zamanda cesarettir.
Yazmak cesarettir ve bende cesurca yazmak istiyorum.
En önemli olan şey cesarettir.
Bir dansçının şarkı söylemesi macera,cüret ve cesarettir.
Ve özgürlük sırrı cesarettir.* Thucydides*.
İyi bir yöneticinin en önemli niteliklerinden biri de cesarettir.
Maneviyat yolundaki en önemli nitelik cesarettir,'' demişti Gandi.
Zorlu bir dünyada,yumuşak bir kalbe sahip olmak zayıflık değil cesarettir.
Bu egzersizin temeli sabır ve cesarettir.
O anda kendin için en doğru olanı seçmek farklı bir türden cesarettir.
Bence yaşamda en önemli olan cesarettir.
İhtiyacınız olan şey; bir plan, bir yol haritası vehedefiniz için sizi zorlayacak cesarettir.
Bu kıs kıs gülmek değildir, cesarettir.
İhtiyacınız olan şey; bir plan, bir yol haritası vehedefiniz için sizi zorlayacak cesarettir.”.
Öğrenmek istediğini kabul etmek bile cesarettir.
Korku bu köpekler için bilinmemektedir ve Orta Asya Çoban Köpeğinin ana özellikleri cesaret ve cesarettir.
Geri zekalıların cesareti yine de cesarettir.
Bunlar iletişim, basitlik,geri besleme ve cesarettir.
Geri zekalıların cesareti, yine de cesarettir.
Cesaretinizi taktir ediyorum.
Sadece cesaretim değil, yetkim de var.
Cesaretinize hayran kaldım.
Cesaretle aklı, birbirine karıştırıyorsun.
Cesaretimi kazanacağım. Cesaret kazanacağım.
Kabul etmek zorundayım, cesaretine hayranım… Eminim öyledir.