DÜZINE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Dutzend
• duzend
• Dutzende
• Dozen

Düzine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Düzine Yeni.
Dutzende neuer.

En az iki düzine.
Mindestens zwei Dutzend.

Bir düzine bira.
Ein Dutzend Biere.

Üç ya da dört düzine.
Drei oder vier Dutzend.

Bir düzine saydım.
Etwa ein Dutzend.

Boss marka falan, yarım düzine.
Hugo Boss und so. 1/2 Duzend.

Altı düzine alayım.
Ich nehm sechs Dutzend.

Yürüyüş için iki düzine gül.
Zwei Dutzend Rosen für den Spaziergang.

Kirli Düzine'' yi tanı.
Das dreckige Duzend.

Kaç kişiler? Belki yarım düzine, şanslıysak.
Ein halbes Duzend, wenn wir Glück haben.

İki düzine düşman saydım.
Ich zähle zwei Dutzend Gegner.

Ancak, en önemlisi ne dikkat etmek gerekir, bu« kirli düzine».
Aber das wichtigste, was zu beachten ist«Dirty Dozen».

Evet. 50 düzine ruj.
Ja. 50 Dutzend Lippenstifte.

Bir düzine suçla suçlanan sizsiniz, Bay Zhang.
Sie sind wegen eines Dutzends Verbrechen angeklagt, Mr. Zhang.

Şimdi bir düzine istiyorum.
Nun will ich ein Dutzend.

İki düzine istiridye lütfen.
Zwei Dutzend malpeques, bitte.

Bu Meyve Yıllık“ Kirli Düzine” Listesini Üstler.
Äpfel führen in diesem Jahr die Liste der„Dirty Dozen“ an.

Altı düzine sarı takım mı? Sarı mı?
Sechs Dutzend gelbe Anzüge? Gelb!

Her şehirde birkaç düzine vardır bunlardan.
Jede Stadt hat dutzende davon.

Dört düzine. Dört düzine efendim.
Dutzend. 4 Dutzend, Sir.

Şimdi orada birkaç düzine farklı diyetler.
Da gibt es schon ein paar dutzende Unterschiede.

Dört düzine efendim. Dört düzine.
Dutzend, Sir. 4 Dutzend.

Termal görüntüler, üçüncü katta iki düzine düşman gösteriyor.
Wärmekamera zeigt mir 2 Dutzend Gegner im dritten Stock.

Altı düzine sarı takım mı?
Sechs Dutzend gelbe Anzüge? Gelb!

Ayrıca Neema. Sen sadece üç düzine kabin gördün, değil mi?
Plus Neema. Du hast nur drei Dutzend Pods gesehen, stimmt's?

Yarım düzine kaburgamı ezmiş olmalıyım.
Ich muss mir ein Dutzend Rippen geprellt haben.

Büyük sepetler! İki düzine, el yapımı ve çok hoş.
Große Körbe. Zwei Dutzend, handgeflochten und sehr hübsch.

İlk düzine sadece birkaç saat yaşadı.
Die ersten zwölf haben gerade mal ein paar Stunden gelebt.

Termal görüntüleme, üçüncü katta iki düzine düşman olduğunu gösteriyor.
Wärmekamera zeigt mir 2 Dutzend Gegner im dritten Stock.

Sana bir düzine gül gönderirim.
Ich schick Ihnen ein Dutzend Rosen.