Dağa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dağa değil.
Ben küçüğüm dağa.
Dağa Selam Olsun.
Yarın dağa gidiyor.
Dağa tırmanmak: 100.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Demek dağa çıkmak ha?
Dağa doğru gidiyoruz.
Şu koca dağa bak hele!
Dağa mı tırmanacaksınız?
İzlerini dağa kadar takip ettik.
Dağa çıkan sendin çünkü!
Yarın yine dağa çıkacağız kısmetse.
Dağa gelişinin hikayesini.
Kış aylarında insanlar dağa gidecek.
Bir dağa tırmandılar. Tabi.
Velidin döndüğünü görünce dağa bakarak:'' Ey Uzza!
Bu dağa çıkmak yasaktı.
Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.
Dağa tırmanmamı mı istiyorsun?
Sen beni göremezsin; fakat dağa bak, eğer o yerinde durursa, sen de beni göreceksin!
Dağa çıkmaya cüret edememişti.
Beni kesin olarak göremezsin sen demişti, fakat şu dağa bak, eğer yerinde durabilirse görebilirsin beni.
Ancak dağa hiçbir şey yapamadı.
Dağa tırmanmaya. Nereye gidiyorsun?
Çoğu dağa kaçmak zorunda kaldı.
Dağa tırmanmaya. Nereye gidiyorsun?
Meşekalkan Dağa ulaştı! Dol Guldura haber götürün!
Dağa doğrusu bir araştırmanın neticesi.
Ve o sırada dağa tırmandı, bu yüzden Lanko yılanını gördü.
Dağa çıkışLarda ya da şehir içi geziLerde;