Dansa gitmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dansa gitmek istiyorum.
Arkadaş olarak dansa gitmek.
Zum Ball zu gehen als Freunde.Dansa gitmek istemişti.
Sie wollte tanzen gehen.Hanımefendisi dansa gitmek istedi, La Pannee.
Sie wollte tanzen gehen. Ins De Panne.Dansa gitmek istiyorum.
Ich möchte tanzen gehen.Combinations with other parts of speech
Neden benle dansa gitmek istesin ki? Ne?
Was? Warum sollte sie mit mir zum Tanzen gehen?Dansa gitmek istiyor musun?
Gehen wir jetzt tanzen?Hayır, seninle dansa gitmek istemiyorum.
Ich will nicht wirklich mit dir zum Tanz gehen.Dansa gitmek istiyor musun?
Wollen wir jetzt Tanzen gehen?Önce güzel bir yemek yiyip sonra da dansa gitmek istiyorum.
Ich will essen und tanzen gehen.Annem dansa gitmek istemiyor mu?
Mom will nicht tanzen gehen?Onlar da müziği seviyorum, yani bir konser deneyin,senfoni, ya dansa gitmek.
Benimle dansa gitmek istiyordu.
Sie möchte mit mir tanzen gehen.Aslında ilk paragrafı değiştirdim. Shakespeareden bir kısım ekledim çok romantik oldu. İleride dansa gitmek isterse eğitimler sayesinde bunu yapabileceğimi yazdım.
Ich hab da was über Shakespeare geschrieben, das ist so schön romantisch, und wenn sie tanzen gehen will, kann ich mit, wegen des Trainings.Benimle dansa gitmek istiyor musun?
Willst du mit mir tanzen gehn?Dansa gitmek istemiyorsun değil mi?
Du willst nicht zu dem Ball gehen, oder?Heiner ve ben hep dansa gitmek isterdik.
Heiner und ich wollten schon immer mal tanzen gehen.Sadece dansa gitmek ve gerisini Mikaela bırakmak istiyorum.
Ich möchte einfach zu dem Ball gehen und Belki de tekrar dansa gitmek istemişimdir.
Vielleicht wollte ich einfach mal wieder tanzen gehen.Benimle dansa gitmek istiyor musun?
Willst du mit mir tanzen gehen?Gerçekten dansa gitmek istemiyor musun?
Wollen Sie wirklich nicht tanzen gehen?Benimle dansa gitmek istiyor musun?
Möchtest du mit mir auf die tanzfläche gehen?Baba? Neden annemin dansa gitmesine izin veriyorsun?
Dad… wie kommt es, dass du Mom allein tanzen gehen lässt?Baba… annemin sürekli dansa gitmesine nasıl izin veriyorsun?
Wie kommt es, dass du Mom allein tanzen gehen lässt? Dad?Harikaymış Tad. Ama Brookela o dansa gitmenin düşüncesi bile korkutucu.
Er steckt es unter seine Jacke. Klingt gut, aber der Gedanke, mit Brooke zum Ball zu gehen.Lütfen, seninle dansa gitmeye ihtiyacım var.
Bitte. Ich muss jetzt mit dir tanzen gehen.Görünüşe göre dansa gitmem lazım.
Ich muss wohl tanzen gehen.Bence bu akşam dansa gitmeliyiz.
Wir sollten heute Abend tanzen gehen.Her gece dansa gitmeliyiz.
Wir sollten jeden Abend tanzen gehen.Evet. Heinerle birlikte hep dansa gitmeyi istedik.
Ja! Heiner und ich wollten schon immer mal tanzen gehen.
