Doğudaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Doğudaki gibi.
Başı dönerek doğudaki pencereye vardı.
Doğudaki Cinayet!
Deacon ve ben de doğudaki sokağı tarayacağız.
Doğudaki seçimler.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
doğu avrupa
orta doğudadoğu hindistan
doğu yakasında
doğu almanya
normal doğumdoğu asya
doğu afrika
doğal doğumdoğu hindistan şirketi
Daha
Fiillerle kullanım
Olağanüstü gül, tıpkı doğudaki semaların gülü gibi kızardı.
Doğudaki bir ülkeden.
Ağustos 2014de Rus birlikleri Rus-Ukrayna sınırını aşarak Doğudaki büyük şehir Mariupola girmişti.
Doğudaki En Kötü Adam.
Ay puslu Doğudaki dağın üzerinde.
Doğudaki merdivenden çık.
Bazıları doğudaki çiftliklerde çalışan kuzenlerim.
Doğudaki yeraltı mağaraları.
Mareşal Keitel, Doğudaki durum hakkındaki raporunu sunuyor.
Doğudaki insanlara yardım ediyor.
Örneğin onlar doğudaki Nangaharın bazı bölgelerinden Talibanı çıkarabilirlerdi.
Doğudaki adamı neden tutuklamadılar?
Mira doğudaki dağlardan bahsediyor.
Doğudaki Bofor silahı benim.
Bunlar doğudaki yeni çalışma kamplarımız.
Doğudaki insanlar nasıl yaşıyor?
Aslında doğudaki Argonyalılar çok iyi konuşurdu.
Doğudaki kaplanlar.- Ne makalesi?
Buradan, doğudaki Toprak Krallığı üssüne doğru uçun.
Doğudaki kameraya 10 metre mesafede.
Dakika önce, Doğudaki biyokimyasal tesisindeki ajanlardan sinyal aldık.
Doğudaki savaştan bahsedeyim mi,?
Bu kompleks, doğudaki komşusu IC1805( Kalp Bulutsusu) ile birlikte'' Kalp ve Ruh'' olarak anılır.
Doğudaki arkadaşlarınıza, ailenize yollayın.
Yılında, doğudaki eyaletlerde yaşayan bir işçinin ortalama geliri, batıdakinden yüzde 25 daha düşüktü.