Emekle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Emekle Nick.
Marvin emekledi!
Dizlerinin üzerine çök ve emekle.
Marvin emekledi! Ne?
Emekle, yürü, ondan sonra kos.
Hayır, emekle, emekle.
Emekle, yürü, ondan sonra koş.
Bugün verdiğin emekler için sağ ol.
Emeklemek zorunda kalsam bile gelirim.
O zaman neden emeklemek zorundaydım?
Emeklemeye geldim, tamam mı?
Yürüyün demiştim, emekleyin değil.
Bazı emekler uçabilir.
Jack, yürüyebilen ne varsa buraya getirin. Emekleyerek veya koşarak.
Önce emekle, sonra ayağa kalk.
Sendele, sendele, emekle, emekle.
Yerde emekleyip onu arıyordu.
Bu memeleri bir daha görmek istiyorsan emekle, Lilynin çocuğu!
Emekle, yürü, ondan sonra koş.- Clay Davis.
Ben de herkes gibi emeklemek istiyorum.
Lil, ilk emeklemesini kaçırmışsak ne olmuş yani?
Önce vurul, sonra düş sonra emekle, emekle sonra sendele, sendele.
Salona emeklemem gerekti ve Loisin kitap kulübünü sekteye uğrattım.
Yani, havalandırma deliğinden yandaki eski sinema evine emekleyerek geçeceğiz?
Göğse emekleme… Ne kaçırdım?- Ah, evet.
Yaralan, sendele, sendele, sendele yuvarlan sendele, sendele, az daha sendele, sonra sendele, sendele, emekle, yalpala sendele, sendele,yuvarlan sonra emekle, emekle, emekle.
Ayrıca, bebek odası emekleme ve oyun oynama için yeterli alan sağlamalıdır.
Emeklemek, tırmanmak, yakalamak, fırlatmak… Küçük çocuklar her şeyi denemek ister.
Küçük fiziksel emekler bile çok çaba sarf edilecektir.
Ama sağa emekle mi, sola emekle mi yoksa, emekle, emekle, sonra sağa git, sonra sendele miydi?