KRIECHEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sürün
• emekle
• girmeye
• sürünme
• sürünerek
• sürünen
• yaltaklanmak

Kriechen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich sagte, kriechen.
Sürün dedim.

Kriechen und Ausspähen?
Sürünme ve gözetleme mi?

Auf dieser Seite kriechen.
Bu tarafa doğru sürün.

Kriechen, Genosse Übersetzer.
Sürün, yoldaş tercüman.

Auf die Knie und kriechen.
Dizlerinin üzerine çök ve emekle.

Nein… Kriechen, kriechen… genau.
Hayır, emekle, emekle.

Warum musste ich dann kriechen?
O zaman neden emeklemek zorundaydım?

Kriechen, gehen, und dann rennen.
Emekle, yürü, ondan sonra kos.

Torkeln, torkeln, kriechen, kriechen.
Sendele, sendele, emekle, emekle.

Kriechen, gehen, und dann rennen.
Emekle, yürü, ondan sonra koş.

Die Augen einer Katze kriechen: was zu tun ist?
Bir kedinin gözleri sürünme: ne yapmalı?

Kriechen, gehen, und dann rennen."--Clay Davis.
Emekle, yürü, ondan sonra koş.- Clay Davis.

Oder an die Decke kriechen, um allen auszuweichen.
Ya da herkesten kaçınmak için tavana sürün.

Sergunenkow, näher an den Boden, kriechen.
Sergunenkov, gerçekte eğilerek sürün. Yere düz vaziyette.

Ich will kriechen, wie alle anderen.
Ben de herkes gibi emeklemek istiyorum.

Sie sagten, du wolltest unter das Mobiliar kriechen.
Dediklerine göre, mobilyanın altına girmeye çalışıyormuşsun.

Oder an die Decke kriechen, um allen auszuweichen.
Ya da herkesten sakınmak için tavanda sürün.

Es gibt fast acht Milliarden Menschen, die auf dieser Erde kriechen.
Bu dünyada sürünen sekiz milyara yakın insan var.

Was hab ich verpasst?… Kriechen zur Brust… Dich eingeschrieben? -Ach ja.
Göğse emekleme… Ne kaçırdım?- Ah, evet.

Dass… Gott hat gesagt, dass die Schlange auf dem Bauch kriechen muss.
Tanrı, yılanın karnı üstünde sürünmesi gerektiğini söyledi. Dedi ki.

Ich musste ins Wohnzimmer kriechen und Lois Buchclub stören.
Salona emeklemem gerekti ve Loisin kitap kulübünü sekteye uğrattım.

Gelegentlich ist das ärgerlich bowser Eindringling kann kriechen lautlos.
Bazen bu sinir bozucu bowser saldırgan sessizce sürünerek olabilir.

Dann schießen, dann fallen… Dann kriechen, kriechen, torkeln und torkeln.
Önce vurul, sonra düş sonra emekle, emekle sonra sendele, sendele.

Alle hundebesitzer wissen, dass hunde manchmal echt kriechen können.
Tüm köpek sahipleri, köpeklerin bazen gerçek sürünme olabileceğini bilir.

Dann sehe ich Leute wie Schlangen kriechen aus ihren Stühlen und auf den Boden.
Sonra insanlar kendi koltuklarından ve zemine yılan gibi sürünerek görüyoruz.

Kriechen und Anlehnen: Neue Bewegungsoptionen für mehr Optionen im Kampf.
Sürünme ve eğilme: Yeni hareket seçenekleri savaş esnasında daha fazla imkan tanıyor.

Du kannst aufrecht gehen, oder du kannst kriechen, deine Entscheidung.
Bunu ayakta ya da sürünerek yapabilirsin. Tercih senin.

Lassen Sie die Kinder unter Limbo-Stäben, durch Kisten und Rutschen kriechen.
Çocukları limbo çubuklarının altına, kutuların içine ve aşağı kaydıraklara sürün.

Jack, bring alles, was laufen, kriechen oder rennen kann.
Jack, yürüyebilen ne varsa buraya getirin. Emekleyerek veya koşarak.

Dann kriechen, um 3 weitere Bars und ein kostenloses Begrüßungs Schuss auf jeder empfangen.
Sonra 3 diğer barlar sürün ve her bir ücretsiz karşılama atış alırsınız.