En zoru Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Şimdi en zoru.
En zoru bu olacaktır.
Das wird am schwierigsten.Dikkat et! En zoru bu.
En zoru başlamak.
Ama belki de en zoru.
Und was wahrscheinlich am schwierigsten ist.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
zor bir gün
zorluk seviyesi
zor zamanlardan
zor iştir
zorluk derecesi
zor koşullarda
zor bir zamandan
zor nefes
zor bir yolculuk
en zor şeylerden
Daha
Fiillerle kullanım
zorunda kaldım
yapmak zorundabeklemek zorundagitmek zorundayızsöylemek zorundayımolmak zorundaödemek zorundaçalışmak zorundaölmek zorundaöldürmek zorunda
Daha
Isimlerle kullanım
En zoru ilk haftadır.
Die erste Woche ist am schlimmsten.Son hafta en zoru olmalı.
Die letzte Woche muss am schlimmsten sein.En zoru ilk basamaktır.
Der erste Schritt ist am schwersten.Şimdi dikkatli ol. Kulaklar en zoru.
Schön vorsichtig. Die Ohren sind am schwierigsten.En zoru, geceler.
Iron Heightsta genellikle en zoru ilk haftadır Bay Allen.
En zoru sana söylemekti.
Das Schwierigste war, es dir zu sagen.Biliyorsunuz uni en zoru, yani numara on zor. .
Das Uni ist am schwierigsten, also En zoru Roseu bırakmaktı.
Das Schwierigste war, Rose zu verlassen.Biliyor musun, en zoru dinlemek… Onun sesini duymak.
Seine Stimme zu hören. Das Schwerste ist zuzuhören.En zoru beklemek, değil mi?
Das Warten ist am Schwierigsten, stimmt's?Bunlardan en zoru da ilişkiyi taze tutmaktır.
Einer der dornigsten ist es, die beziehung frisch zu halten.En zoru ilk doğum derler.
Die erste Schwangerschaft soll die schwierigste sein.Tüm Görevlerin en zoru üç başlı cehennem köpeği Cerberusu yenmek.
Es ist die schwerste von allen, En zoru ve en muhteşemi.
Das Schwerste und Bazen en zoru ne istediğini anlayamamaktır.
Manchmal ist das Schwerste, zu erkennen, was man will.En zoru buraya gelmek, öyle değil mi?
Das Schwierigste ist, hier zu erscheinen, oder?Ama en zoru ölüm bölgesinde tırmanmaktır.
Die größten Schwierigkeiten gehen aber erst oben los, in En zoru sekizinci ve dokuzuncu basamaklar.
Schritte acht und neun sind am schwersten.Sanırım en zoru aksanı doğru yapmaktı, şükürler olsun ki Tanya müsaitti.
En zoru ne idi senin ve ailen için?
Was war für Sie und Ihre Familie am schwierigsten?Biliyorsunuz uni en zoru, yani numara on zor- insanlar uniden nefret ettikleri kadar ondan da nefret ederler.
Das Uni ist am schwierigsten, also En zoru dinlemek… Onun sesini duymak.
Das Schwerste ist zuzuhören, Seine Stimme zu hören.En zoru, sönmeyen mum olduğunu anlamamış gibi yapmak.
Am schwersten ist es, vorzutäuschen.En zoru, yalnız kalmak, anlıyor musunuz?
Das Schwierigste ist, wenn man allein 
