Ertelesek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ertelesek olur mu?
Bence haftaya mı ertelesek?
Krediyi ertelesek çözüm değil.
Akşam yemeği sonrasına ertelesek olmaz mı?
Ertelesek daha iyi olur, tamam mı?''.
Tamam ama öğle yemeğini bir iki saat ertelesek?
Seçimi ertelesek dahi saldırı olmayacağının garantisi yok.
Bu işi olduğu gibi Noel sonrasına ertelesek, ne dersiniz?
Grimaldilerin kraliyet avukatlarıyla bir saat içinde görüşmeyi planlıyor bu yüzden şu waffle olayını başka zamana ertelesek?
Onlardan azabı belli bir süre için ertelesek,'' Onu tutan nedir,'' derler?
And olsun ki, onların azabını sayılı bir süreye kadar ertelesek,'' Onu alıkoyan nedir?'' derler?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?'' derler.
Andolsun onlardan azabı sayılı bir ümmete( belli bir süreye) ertelesek,'' Onu tut( up bize gelmesine engel ol) an nedir?'' derler.
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?'' derler?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?'' derler?
Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka'' Onun gelmesini engelleyen nedir?'' derler?
Andolsun onlardan azabı sayılı bir ümmete( belli bir süreye) ertelesek,'' Onu tut( up bize gelmesine engel ol) an nedir?'' derler?
Andolsun onlardan azabı sayılı bir ümmete( belli bir süreye) ertelesek,'' Onu tut( up bize gelmesine engel ol) an nedir?'' derler?
Üç dört aylık bir erteleme ne kadar kötü olabilir ki?
Operasyonu ertelememiz gerek.
Düğünü ertelememiz gerek.- Kötü haber.
İşlemi ertelememiz gerek.
Konuşmalarımı ertelemem gerekti, yani birkaç gün daha buradayım.
Anlaşmanın imzalanmasını ertelemek istediğini söyledi.
Açılışı ertelemem gerekti.
Ertelemek istiyorsun. Bu sadece insanlarımız değil.
Açılışı ertelemek zorunda kalır mıyız bilmiyorum.
Benim de derslerimi ertelemem gereken zamanlar oluyor.