Feribottan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Romy ile seni feribottan inerken gördük.
Feribottan atıldığını mı düşünüyorsun?
Sürekli feribottan arıyorlar.
Feribottan atılmış olabileceğini düşünüyor.
Dinle beni, kimsenin feribottan inmesine izin verme.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Feribottan geldiler, değil mi?
Lanet olsun, Kazuya onun için feribottan bile atladı!
Sürekli feribottan arayıp duruyorlar.
Feribottan atılmış olabileceğini düşünüyorlar. Nereden çıktı?
Bu otobüsü feribottan uzaklaştırmak zorundayız. Dinleyin millet.
Feribottan bir doktor var, bir de helikopter desteği umuyoruz.
Andri. Kimsenin feribottan inmesine izin verme, Danimarkalı ne derse desin.
Feribottan kimsenin inmesine izin veremem, o insanlar gemide beklemek zorundalar.
Sesi feribottan geliyor ama kaynak orası değil.
Ses feribottan geliyor ama kaynağı orası değil.
Ses feribottan geliyor ama kaynagi orasi degil.
Sesi feribottan geliyor… ama kaynak orasi degil.
Sesi feribottan geliyor… ama kaynak orası değil.
Speightin feribottan düşüp öldüğünde küp gibi sarhoş olduğunu söyledi.
Gece, feribottan sonra Pireden bir taksiye ihtiyacınız olursa, bulmanız kolay olmayabilir.
Feribotu kaçırdın, değil mi?
Başsız bir ceset feribotla birlikte sürüklenerek geldi.
Ve feribotta kim var?
Demek ki feribotta değilmiş. Katil de öyle.
O halde feribotu bırakmamız gerekmez mi?
Bu Geirmundur Jonssonun feribotla bir bağlantısı yok.
Hadi feribota binelim.
Fakat feribotu soruşturacaksın, değil mi?
Maineden feribotla Yeni İskoçyaya( kanada) geçiyoruz o zaman.
Saat dörtteki feribota yetişmem gerek.