GÖKLERLE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Göklerle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Göklerle dost.
Himmel und ErdeImpressum.
Gerçek II. Dünya Savaşı deneyimi göklerle sınırlı değildir.
Die realistische 2. Weltkriegserfahrung ist aber nicht auf den Himmel begrenzt.
Tagon, göklerle toprakları bağlamak senin kaderin.
Tagon, Euer Schicksal ist, zu verbinden: den Himmel mit der Erde.
Gerçeğe yakın bu II. Dünya Savaşı deneyimi sadece göklerle sınırlı değil.
Die realistische 2. Weltkriegserfahrung ist aber nicht auf den Himmel begrenzt.
Muhakkak Allah göklerle yerin gizliliklerini bilir. Allah yapmakta olduklarınızı çok iyi görendir.
Wahrlich, Allah weiß Verborgenes der Himmel und der Erde; und Allah ist Wahrnehmender dessen.
Ayların sayısı, gerçekten deAllah katında on ikidir ve göklerle yeryüzünü yarattığı günden beri Allahın takdirinde bu.
Gewiß, die Anzahl der Monate beiAllah ist zwölf Monate, im Buch Allahs(festgelegt) am Tag, da Er die Himmel und die Erde schuf.
O, odur ki, göklerle yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerinde egemenlik kurdu.
Er ist es, Der die Himmel und die Erde in sechs Tagen erschuf, dann wandte Er Sich majestätisch Seinem Reich zu.
Rabbinin dilediğinden başka hepsi de orada ebedi kalır göklerle yeryüzü durdukça; şüphe yok ki Rabbin, dilediğini dilediği gibi yapar.
Ewig darin zu bleiben, solange die Himmel und die Erde währen, außer was dein Herr will. Dein Herr tut immer, was Er will.
Göklerle yeryüzünü abes değil, hak ve gerçek olarak yaratmıştır, yücedir müşriklerin şirk koştuklarından.
Er hat die Himmel und die Erde in Wahrheit erschaffen. Erhaben ist Er über das, was sie(Ihm) beigesellen.
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, korunanlar için hazırlanmış cennete koşun!
Und eilt zur Vergebung von eurem HERRN und zu einer Dschanna, deren Breite die Himmel und die Erde umfaßt, die für die Muttaqi vorbereitet wurde!
Göklerle yeryüzünü abes değil, hak ve gerçek olarak yaratmıştır, yücedir müşriklerin şirk koştuklarından.
Er hat die Himmel und die Erde in gerechter Weise erschaffen. Erhaben ist Er über all das, was sie anbeten.
Rabbinin dilediğinden başka hepsi de orada ebedi kalır göklerle yeryüzü durdukça; şüphe yok ki Rabbin, dilediğini dilediği gibi yapar.
Darin bleiben sie ewig, wie die Himmel und die Erde(des Jenseits) bleiben- außer was dein HERR will. Gewiß, dein HERR macht, was ER will.
Göklerle yeryüzünü abes değil, hak ve gerçek olarak yaratmıştır, yücedir müşriklerin şirk koştuklarından.
ER erschuf die Himmel und die Erde in Gesetzmäßigkeit. Erhaben ist er über das, was sie an Schirk betreiben.
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, korunanlar için hazırlanmış cennete koşun!
Und wetteifert nach der Vergebung eures Herrn und nach einem Garten, dessen Breite der von Himmel und Erde entspricht, der für die Gottesfürchtigen vorbereitet ist!
Yarış edercesine koşun Rabbinizin yarlıgamasına, sakınanlar için hazırlanmış bulunan ve eni, göklerle yerler kadar olan cennete.
Und wetteifert nach der Vergebung eures Herrn und nach einem Garten, dessen Breite der von Himmel und Erde entspricht, der für die Gottesfürchtigen vorbereitet ist.
Her türlü övgü göklerle yeri yaratan ve melekleri elçi yapıp yollayan Allah içindir.
Lob sei Gott, dem Schöpfer von Himmel und Erde, der die Engel zu Gesandten mit Flügeln gemacht hat.“(35:1).
Yarış edercesine koşun Rabbinizin yarlıgamasına, sakınanlar için hazırlanmış bulunan ve eni, göklerle yerler kadar olan cennete.
Und beeilt euch um Vergebung von eurem Herrn und(um) einen (Paradies)garten, dessen Breite(wie) die Himmel und die Erde ist. Er ist für die Gottesfürchtigen bereitet.
Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allahtan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun!
Und eilt zur Vergebung von eurem HERRN und zu einer Dschanna, deren Breite die Himmel und die Erde umfaßt, die für die Muttaqi vorbereitet wurde!
Yarış edercesine koşun Rabbinizin yarlıgamasına,sakınanlar için hazırlanmış bulunan ve eni, göklerle yerler kadar olan cennete.
Wetteifert nach einer Vergebung von eurem Herrn und zu einem Garten,der so breit ist wie die Himmel und die Erde, der für die Gottesfürchtigen bereitet ist.
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, korunanlar için hazırlanmış cennete koşun!
Und beeilt euch um Vergebung von eurem Herrn und(um) einen (Paradies)garten, dessen Breite(wie) die Himmel und die Erde ist. Er ist für die Gottesfürchtigen bereitet!
İnkar edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi?
Haben die Ungläubigen nicht gesehen, daß die Himmel und die Erde eine Einheit waren, die Wir dann zerteilten? Und Wir machten aus dem Wasser alles Lebendige?
Rabbinin dilediğinden başka hepsi de orada ebedi kalır göklerle yeryüzü durdukça; şüphe yok ki Rabbin, dilediğini dilediği gibi yapar.
Darin werden sie auf ewig bleiben, solange die Himmel und die Erde dauern, es sei denn, dein Herr will es anders. Wahrlich, dein Herr tut, was Er will.
Ve göklerle yeryüzünde gaibe ait olan, bilinmeyen her şey, Allahındır ve bütün işler, dönüp ona varır, artık ona kulluk et ve ona dayan.
Und Gott gehört das Unsichtbare der Himmel und der Erde, und zu Ihm wird die ganze Angelegenheit zurückgebracht. So diene Ihm und vertraue auf Ihn.
Rabbiniz tarafından bağışlanmaya,eni göklerle yeri kapsayan ve erdemliler için hazırlanmış olan cennete doğru koşun.
Und wetteifert nach der Vergebung eures Herrn und nach einem Garten,dessen Breite der von Himmel und Erde entspricht, der für die Gottesfürchtigen vorbereitet ist.
Ve göklerle yeryüzünde gaibe ait olan, bilinmeyen her şey, Allahındır ve bütün işler, dönüp ona varır, artık ona kulluk et ve ona dayan.
Und Allahs ist das Verborgene der Himmel und der Erde, und zu Ihm wird die ganze Angelegenheit zurückgebracht. So diene Ihm und verlasse dich auf Ihn.
Rabbiniz tarafından mağfirete,genişliği göklerle yer kadar ve müttakiler için hazırlanmış bir cennete doğru yarışırcasına koşuşun! 57,21.
Und eilt zur Vergebung von eurem HERRN undzu einer Dschanna, deren Breite die Himmel und die Erde umfaßt, die für die Muttaqi vorbereitet wurde.
Ve göklerle yeryüzünde gaibe ait olan, bilinmeyen her şey, Allahındır ve bütün işler, dönüp ona varır, artık ona kulluk et ve ona dayan.
Und ALLAH gehört das Verborgene der Himmel und der Erde und Ihm unterliegen die Angelegenheiten- allesamt. So diene Ihm und übe Tawakkul Ihm gegenüber.
Ayların sayısı, gerçekten deAllah katında on ikidir ve göklerle yeryüzünü yarattığı günden beri Allahın takdirinde bu, böyledir.
Wahrlich, die Zahl der Monate bei Allah beträgtzwölf Monate;(so sind sie) im Buche Allahs(festgelegt worden) seit dem Tage, da Er die Himmel und die Erde erschuf.
Hakkı, inkâr edenler görüp bilmediler mi ki göklerle yer bitişik( bir bütün) idi, onları Biz ayırdık, hayatı olan her şeyi sudan yaptık.
Haben die Ungläubigen nicht gesehen, daß die Himmel und die Erde eine Einheit waren, die Wir dann zerteilten? Und Wir machten aus dem Wasser alles Lebendige.
O inkar edenler görmüyorlar mı ki,( başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık.
Haben die Ungläubigen nicht gesehen, daß die Himmel und die Erde eine Einheit waren, die Wir dann zerteilten? Und Wir machten aus dem Wasser alles Lebendige.
Sonuçlar: 73, Zaman: 0.0253

Farklı Dillerde Göklerle

S

Göklerle eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca