Güneş batarken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Güneş batarken kamp için duracağız.
Ateşin etrafında, güneş batarken oyun oynamak.
Güneş batarken Avram derin bir uykuya daldı.
Aslında ben daha çok… Malibuda güneş batarken bir akşam yemeği düşünüyordum.
Güneş batarken. Çok güzel bir yaz akşamıydı.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Arazide uzun bir gezintinin ardından… arka bahçede güneş batarken bir kadeh şarap.
Yarın güneş batarken orada olacağım.
Şimdi, Âşıklar Lisesindeki ilk günümüzde güneş batarken ne düşündüğünüzü biliyorum.
Yarın güneş batarken onun karşısına çıkacaksın.
Arazide uzun bir gezintinin ardından arka bahçede güneş batarken bir kadeh şarap.
Güneş batarken Avram derin bir uykuya daldı.
Aslında ben daha çok Malibuda güneş batarken bir akşam yemeği düşünüyordum. Ne dersin?
Ve güneş batarken ve doğarken… onu hatırlayacağız.
Ama o öğleden sonra, tam güneş batarken, bir ticaret gemisi gördü.
Ve güneş batarken ve doğarken onu hatırlayacağız.
Artık dövüşmeyeceğim! tanrıların gözü önünde yemin ederim ki, Güneş batarken.
Yar.15: 12 Güneş batarken Avram derin bir uykuya daldı.
Sonbaharda ölüleri anma festivali yapılmasının nedeni ekinoks vekış gündönümü arasında güneş batarken, bu yedi yıldız yükselir.
Güneş batarken.'' Durin Gününün son ışığı anahtar….
Senin bireysel testin, bu akşam güneş batarken tam 18.00de her iki görüntüyü de çalıştırmak.
Güneş batarken( zaval zamanı) çocuğu ölen kişi su içmez.
Dışarı çıktığınız zaman Duvarın arka tarafında güneş batarken arkanızda bir adam mı istersiniz yoksa ağlayıp sızlayan bir oğlan mı?
Güneş batarken günün sıcağı da geçmeye başlıyor.
Çabuk yola koyul, güneş batarken bahçe kapısında seni bekleyeceğim.
Güneş batarken yol bile farklı görünüyor. En güzeli.
Tam da bu saatlerde… Hazır güneş batarken gece nöbetçileri nöbeti devralmadan hemen önce saldırıya girişebiliriz.
Güneş batarken o an, içinde derinlerde bir yerde hayatın battığını hissedersin.
Biliyorum. Güneş batarken devasa bir mezarlıkta annemi nasıl bulacağız ki?
Güneş batarken… tanrıların gözü önünde… yemin ederim, artık savaşmayacağım!
Güneş batarken ordugahta, ‹‹Herkes kendi kentine, ülkesine dönsün!›› diye bağırdılar.