Halanı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Üstüne de Deb halanı.
Audrey halanı bilirsin.
Halanı çok takdir ediyorum.
Dönüyorsun yoksa halanı ararım!
May halanı sakın unutma!
Eve dönüyorsun yoksa May halanı ararım!
Jan halanı dinleme, tamam mı?
Bir dahakine May Halanı getireceğim.
Halanı ve nineni seviyor musun?
Bu Hilda halanı memnun eder.
Halanı en son ne zaman gördün?
Sen mi… Bri halanı sen mi davet ettin?
Halanı uyarmıştım ama kendisinde keçi inadı var.
Tamam, diyelim ki halanı öldürdün.- Tamam.
May halanı akşam 9da al tamam mı?
Şimdi söyle bakalım. En çok hangi halanı seviyorsun?
Briana halanı kim davet etti?
Baban sana hiç Marguerite halanı anlattı mı?
Karen halanı hatırlıyor musun?
Ben-- Baban sana hiç Marguerite halanı anlattı mı? Simon?
Gel. Waad, halanı misafir odasına yerleştir.
Ve bebekliğinden bu yana ilk defa Dottie Halanı göreceksin.
Jinny halanı ise, bir ağacın içinde saklanmış halde buldular.
Çok güzel bir sabah. Neden Lavinia Halanı ya da bir arkadaşını öğle yemeğine davet etmiyorsun?
Halanı, seni muayene etmem gerektiği konusunda ikna etmeyi başardım.
Öyle ama bebeğim bak ben halanı çok seviyorum, bu dünyadaki herkesten çok seviyordum gerçekten.
Rhaegar, halanı seçtiği için kaç bin kişi öldü?
Nat Halayı da getirdin mi?
Nat halaya merhaba de bakayım.
Halasını da.