HALASI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Halası Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Halasını da.
Seine Tante.
Kraliçe onun halası.
Sie ist seine Tante.
Halası falan yok.
Sie hat keine Tante.
Jackie onun halası.
Jackie ist die Tante.
Halası şu an nerede?
Wo ist die Tante jetzt?
Bay Neffin halası ve amcası.
Mr. Neffs Onkel und Tante.
Whitney Houstonın halası.
Die Tante von Whitney Houston.
Onun halası, Hughes.
Sie ist ihre Tante, Hughes.
Sanırım bu Callienin halası.
Das müsste Callies Tante sein.
An8} Bay Neffin halası ve amcası.
Mr. Neffs Onkel und Tante.
Halası ve tanımadığım bir adamla.
Und die Tante und einen Fremden.
Neden? Bilmiyorum. Halası.
Keine Ahnung.- Die Tante.- Warum?
Sadece halası ve kardeşi varmış.
Eine Tante und ein Brüderchen.
Bilmiyorum. Neden? Halası.
Keine Ahnung.- Die Tante.- Warum?
Halası ve tanımadığım bir elemanla beraberler.
Und die Tante und einen Fremden.
Uğradım ama halası içeri sokmadı.
War da, aber Ihre Tante ließ mich nicht rein.
Halası onu bulmam için tuttu beni.
Seine Tante heuerte mich an, um ihn zu finden.
Sadece babaannesi ve halası var.
Sie hat keine, nur eine Großmutter und eine Tante.
Halası iyi. Amca ortalıkta yok.
Der Tante geht's gut, der Onkel ist verschwunden.
Dedesi, amcası ve halası da yok.
Nein, auch keine Großeltern oder Onkel und Tanten.
Ve halası Bexin onu sevdiğini söyle.
Und sag ihr, dass ihre Tante Bex sie lieb hat.
Beckett. Maureenin halası eski alkolik.
Beckett. Maureens Tante ist trockene Alkoholikerin.
De ölen halası Marquise Barrino onu tek varis bırakmış.
Seine Tante, die Marquise Barrino, starb'28.
Ben sadece onun yönetmeniyim, Daisy Halası değilim.
Ich bin sein Regisseur, nicht seine Tante Daisy.
Ayrıca Betty halası için küçük bir hediye almış.
Mit einem Geschenk für Tante Betty.
Yaklaşık 10 dakika sonra da evin sahibinin oğlunun halası geldi.
Nach etwa zehn Minuten sei der Sohn der Familie am Einsatzort erschienen.
Halası tüm mirası bunun kuzenine bırakmış.
Er sagt, seine Tante enterbte ihn zugunsten seines Vetters.
Sorumluluk sende olsa bile, genç bir adamın halası briç oynasın diye hukuk kariyerini bitirmesini anlayamıyorum.
Trotzdem sehe ich nicht ein, dass man eine Karriere als Anwalt aufgibt, damit die Tante Bridge spielen kann.
Çünkü halası Cross Creekin yakınında oturuyor aptal.
Weil seine Tante bei Cross Creek wohnt, du Trottel.
Papazın halası hiç likör içmediyse şampanya içmiş halini görmelisiniz.
Die Tante des Vikars trank nie Likör. Wartet, bis sie Champagner trinkt.
Sonuçlar: 84, Zaman: 0.0282
S

Halası eşanlamlıları

teyze hala

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca