Hapishanelerden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hapishanelerden mektup yağıyordu.
Özgürlük Tutkusu Tüm Hapishanelerden Güçlüdür!
Ben tüm hapishanelerden nefret ediyorum.
Özgürlük Tutkusu Tüm Hapishanelerden Güçlüdür!
Hapishanelerden serbest bıraktılar.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Bilgisayarlar ve hapishanelerden anlayan birisi.
Hapishanelerden çok şikâyet geliyor.
Clark döneminde Beta 7deki hapishanelerden sorumluymuş.
Hapishanelerden çıkartırım ama diyor.
Özgürlük Tutkusu Tüm Hapishanelerden Güçlüdür!
Hapishanelerden, morglardan ve hastanelerden bir şey çıkmadı.
Özgürlük Tutkusu Tüm Hapishanelerden Güçlüdür!
Tabii buradaki hapishanelerden birine gitseydin öyle olurdu.
Özgürlük Tutkusu Tüm Hapishanelerden Güçlüdür!
Bu nedenle hapishanelerden söz etmenin de mümkün olmadığı söylenebilir.
Eğer hayatta kalsaydı,yakalanıp hapishanelerden birine yollanacaktı.
Hapishanelerden ben de senin kadar hoşlanmıyorum ama olmamız gerek yer burası.
Özgürlüğe olan tutkumuz bütün hapishanelerden güçlüdür.
Bunlar, Arap dünyasındaki hapishanelerden ihraç edilen aşırı radikal İslamcı kişilerdi.
Özgürlüğe olan tutkumuz bütün hapishanelerden güçlüdür!
Ancak hapishanelerden bahsettiğimiz an, orta çağa olmasa da Dickens dönemine dönüyoruz.
Hayatta kalmak için çalıştıran hapishanelerden kaçabiliriz.
Foucaultnun hapishanelerden, hastanelerden, ıslahevlerinden, garnizonlardan ve fabrikalardan oluşan disiplin toplumu günümüz toplumunu yansıtmaz.
Belki de bunu ifade etmenin daha iyi bir yolu, hapishanelerden sonra ne geliyor?
Aynı zamanda toplumdan, kurumlardan,hastanelerden, hapishanelerden, gizli ajandalardan ve gizli düşmanlardan ayrılma ile ilişkilidir.
Çıkarma uzmanıdır. Çok değerli hedefleri dünya çapındaki gizli zindanlardan… ve hapishanelerden kaçırmasıyla ünlüdür.
İsrail, 1,027 Filistinli tutukluyu hapishanelerden serbest bıraktı.
Bu adadaki Amerikalılar sıradan askerler değil,Piyadeler yani hapishanelerden ve akıl hastanelerinden toplanmış kana susamış özel bir kuvvet.
Bell, Hartford hapishanesinde altı kutu kağıt elbise var.
Ülkedeki tüm hapishanelerde verilen yemekler bunlar.