Hardal Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu, hardal.
Hardal seviyorum.
Hipi hardal evi.
Hardal, lütfen.
Cindy hardal sevmez.
Hardal ve mayonezli.
Tıpkı hardal ve turşu gibi.
Hardal ve soğan.
Fıstık ezmesi ve hardal gibi.
Hardal ve tuz var.
Aynen turşu ve hardal gibi.
Hardal ya da mayonez?
Bu sosisliye bolca hardal gerekecek!
Hardal'' dedim Jerry.
Gretchen, göğüslerine hardal döküyormuş gibi yapıyor.
Bu hardal gerçekten sert!
Tatlım, sandviçinde hardal mı mayonez mi olsun?
Hardal sürmek ister misin Jon?
O sıkınca tüm hardal gömleğinin üzerine döküldü.
Hardal? Çok fazla hardal.
O sıkınca tüm hardal gömleğinin üzerine döküldü.
Hardal sürerken cimrilik etme.
Üç çorba kaşığı kurutulmuş hardal, bir bardak Lone Star birası… Tamam. Tamam.
Hardal, çavdar ve kornişon turşu.
General Patton ile Albay Hardal erdemli asker demek gibi bir şey bu.
Hardal?- Hardal, evet!
Penisimi dışarı çıkarıp… her tarafına hardal sürerek… Portland Frank denilen hareketi yapmışım.
Hardal koyup bok etmek zorunda mıydın?
Bol hardal koyalım.
Hardal ve soğan getirdin mi?