Der senf Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ich bin immer der Senf.
Ben herzaman hardalım.Der Senf ist ganz glitschig.
Ich bin immer der Senf.
Ben her zaman hardal olurum.Aber der Senf ist glitschig.
Ama bu hardal kaygan.Ich bin immer der Senf.
Ben hep hardal oluyorum nedense.Der Senf ist echt scharf!
Bu hardal gerçekten sert!Nein, nein, nicht der Senf.
Der Senf muss zuerst drunter.
Hardalı önce altına koymalısın.Çok kullanışlı bir ürün- hardal.Du bist der Senf, ich bin die Würze.
Sen hardalsın ben de çeşni.Ja, ganz kleine Krabben. Äh, der Senf?
Ah, hardal? Evet, küçük karides gibi karides?Der Senf. Gib mir mal den Senf. .
Bu… hardal. Gib mir mal den Senf. Der Senf.
Bu… Der Senf. Gib mir mal den Senf. .
Hardalı ver hayatım. Bu… Diese Salami schmeckt wie Tofu. He, wo ist der Senf?
Bu salamın tadı tofu gibi. Hardal nerede?Er drückt und der Senf spritzt über sein ganzes Hemd.
O sıkınca tüm hardal gömleğinin üzerine döküldü.Und wo war der Riesen-Burgerjunge, der Senf pisst?
Ve hardalı işleyen Dev Burger Çocuğu neredeydi?Jetzt drückt er und der Senf spritztüberdasganzeShirt.
O sıkınca tüm hardal gömleğinin üzerine döküldü.All der Senf und der Ketchup… haben nichts geholfen.
O hardal ve ketçaplar… duruma pek yardımcı olmadı.Tamam askerler polis anladım da şu hardal paketi ne?Sogar der Senf auf der Krawatte steht mir.
Bu askerler, polis,tamam ama bu hardal paketi neydi?Jetzt drückt er und der Senf spritzt über das ganze Shirt.
O sıkınca tüm hardal gömleğinin üzerine döküldü.Wenn der Senf seine Farbe ändert und anfängt, herumzuspritzen(nach ca. 10 Sekunden), den Pfeffer hinzufügen.
Hardal renk değiştirip etrafa sıçramaya başladığında( yaklaşık 10 saniye sonra) biberi ekleyin.Sie hatte den Schinken und Eier gekocht, den Tisch gedeckt, und alles getan, währendMillie(Hilfe in der Tat!) Hatte nur im Falle einer Verzögerung der Senf gelungen.
O, jambon ve yumurta pişirilir masaya koydu,her şeyi yerine ise Millie( Aslında yardım!) Sadece hardal geciktirmek başardı.Saç büyümesi için hardal maskesi her altı günde bir kullanılabilir.Und während sie sich fertig Mischen der Senf, gab sie Millie ein paar verbale ersticht für ihre übermäßige Langsamkeit.
Kendisinin de hardal karıştırılarak bitmiş olsa da, o Millie bir kaç sözlü saplar verdi onun aşırı yavaşlık.Den Senf bitte.
Hardal, lütfen.Machst du den Senf, Jon?
Hardal sürmek ister misin Jon?Hast du den Senf?
Hardal var mı?
