Hasar görmüştü Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Maalesef hasar görmüştü.
Leider hatte sie schäden.Hatırlatır mısınız… geminiz, tam olarak,nasıl hasar görmüştü?
Kapı da hasar görmüştü.
Katedral en son Fransız Devriminde büyük hasar görmüştü.
Umfangreiche Schäden erlitt die Kathedrale zur Zeit der französischen Revolution.Siparişim hasar görmüştü.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
seni görmekhasar görmüşbir şey gördümgördüğüm kadarıyla
beni gördüğüneburada görmekdünyayı görmekgörmek isterim
seni görmek istedim
yüzünü görmek
Daha
Yılının Ocak ayında meydana gelen depremde Haiti büyük hasar görmüştü.
Siparişim hasar görmüştü.
Meine Bestellung wurde beschädigt.Yılının Ocak ayında meydana gelen depremde Haiti büyük hasar görmüştü.
Sonderfall HaitiDurch das Erdbeben in Haiti im Januar 2010 sind beträchtliche Schäden entstanden.O dosyalar hasar görmüştü.
Aber die Dateien waren beschädigt.Eylülde de büyüklüğü 5.6 olan bir deprem meydana gelmiş,yaklaşık 500 ev hasar görmüştü.
Mira, bedenin hasar görmüştü.
Oldukça hasar görmüştü, ama kendisinden bir iz yoktu.
Es war ein Totalschaden, aber von ihm gibt es keine Spur.Ayrıca dizlerim hasar görmüştü.
Auch meine Knie sind beschädigt.Irak ordusu Baijiyi 2015te geri aldı ancak tesis çarpışmalarda büyük hasar görmüştü.
Die irakischen Truppen haben Baiji 2015 zurückerobert, doch der Ort wurde durch den Krieg stark beschädigt.Zeplin fırtınada hasar görmüştü ve yaptırmaları gerekiyordu.
Geminiz, tam olarak, nasıl hasar görmüştü?
Wie wurde Euer Schiff beschädigt?Bir dış kapı hasar görmüştü ve kilidi çıkarılmıştı.
Eine Tür nach draußen ist beschädigt und das Schloss Aracın elektronik sistemi hasar görmüştü.
Die Elektronik des Fahrzeugs wurde beschädigt.Monicanın sol kolu büyük hasar görmüştü ve solak olduğu hâlde neden o kadar zarar vermek için sağ kolunu kullandı?
Monica's linker Arm war extrem beschädigt, und es entgeht mir Deshalb würde sie nutzen ihre nicht--dominanten Arm um dieses Niveau zu zufügen Verletzungsgefahr?Voyagerın sensör kayıtları Kazon saldırısında hasar görmüştü. Emin olamam.
Kaderin garip bir cilvesi… doğruca bu gezegeni yöneten Goaulda çarptım kio şans idi… çünkü gemim tamir edilemeyecek kadar hasar görmüştü ve yardıma ihtiyacım vardı.
Und ich brauchte Hilfe.Ironischerweise landete ich auf dem Goa'uld, der den Planeten regierte… was günstig Kaderin garip bir cilvesi,doğruca bu gezegeni yöneten Goaulda çarptım, ki o şans idi, çünkü gemim tamir edilemeyecek kadar hasar görmüştü ve yardıma ihtiyacım vardı.
Ironischerweise landete ich auf dem Goa'uld,der den Planeten regierte… was günstig Yüz sinirlerin hasar görmüş ve kulağının arkasında kırık bir kemik var.
Ein Knochenbruch hinter Ihrem Ohr hat einen Gesichtsnerv beschädigt.Ağır hasar görmüş, mürettebat kayıpmış.
Schwer beschädigt, die Crew wird vermisst.Kompresör veya ısı eşanjörünün hasar görmesi genellikle sadece büyük masraflarla onarılabilir.
Schäden am Kompressor oder am Wärmetauscher sind meist nur mit sehr großem Kostenaufwand zu reparieren.Eğer anahtar sensör programı hasar görmüş yada silinmişse, veri bankası tehlikeye düşecektir.
Wenn wichtige Sensorprogramme beschädigt oder gelöscht wurden, würden Datenbänke gefährdet werden.Kablonun hasar görmesi kısa devreye, yangına ve/veya elektrik.
Schäden am Kabel können Kurzschlüsse, Brände und/oder Stromschläge.Kristal hasar görmüş. Gücümüze ne oldu?
Der Kristall ist beschädigt. -Und die Energie?Yakın organların hasar görmesi.
Schäden an nahegelegenen Organen.Bagajınız hasar gördü veya kayıp mı oldu?
Ihr Gepäck beschädigt oder abhanden gekommen?
