HASTALANIRLAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• krank
• erkranken

Hastalanırlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Gün daha az hastalanırlar.
Jahre erkranken seltener.

Hastalanırlar, hem de sonra içindekileri de hasta ederler!
Streiten belastet Sie und macht Sie krank!

Alman çobanları nadiren hastalanırlar.
Deutsche sind selten krank.

İnsanlar hastalanırlar ve ölürler.
Menschen werden krank und letztendlich sterben sie.

Çocuklar yaz mevsiminde neden hastalanırlar?
Warum leiden Kinder im Sommer?

Nadiren hastalanırlar, ama bazen olur.
Sie werden selten krank, aber manchmal passiert es.

Hasta insanlar hastalanırlar.
Kranke Menschen werden krank.

Bazı insanlar tatile çıktıkları ilk gün hastalanırlar.
Somit ist man in den ersten Urlaubstagen krank.

Bazen hastalanırlar. Yoshimi teyzenin yanında bundan bahsetme, tamam mı?
Aber sprich nicht mit Tante Yoshimi darüber! Manchmal werden sie krank.

Daha ziyade zayıf balıklar hastalanırlar.
Gerade schwächere Fische befallen.

Doğal olarak hastalanırlar ve bu nedenle antibiyotikler tarafından küfürler.
Natürlich werden sie krank und deshalb werden sie durch Antibiotika gestochen.

Her ne kadar çocuklar daha sık hastalanırlar.
Je jünger die Kinder sind, desto öfter erkranken sie.

İnekler, çim yerine soya yedirirler, hastalanırlar, antibiyotiklerle beslenirler.
Kühe essen Soja(statt Gras), werden krank, sie werden mit Antibiotika gefüttert.

Diğerleri daha agresif tepki gösterirler veya hastalanırlar.
Andere reagieren aggressiv oder werden krank.

Çoğu zaman, genç yetişkin köpekler üç yaşlarında hastalanırlar.
Meistens sind junge erwachsene Hunde im Alter von drei Jahren krank.

Diğerleri daha agresif tepki gösterirler veya hastalanırlar.
Andere reagierten aggressiv oder würden krank.

Ayrıca, uyku problemi olan insanlar akıl hastalıklarından daha hızlı hastalanırlar.
Auch erkranken Leute mit Schlafproblemen schneller an psychischen Krankheiten.

Fiziksel anlamda daha çabuk ve sık olarak hastalanırlar.
Im Allgemeinen erkranken sie schneller und häufiger.

Fakat genç( 3-5 aylık) ve aşısız kediler ciddi bir biçimde hastalanırlar.
Junge(3-5 Monate alte) ungeimpfte Katzen können jedoch ernsthaft krank werden.

Bu yüzden bazı insanlar diğerlerinden daha sık hastalanırlar.
Manche sind allerdings öfter krank als andere.

Kazlar uygun bir halde barındırıldıklarında nadiren hastalanırlar.
Gut gepflegte Palmen werden nur selten krank.

Bu yüzden bazı insanlar diğerlerinden daha sık hastalanırlar.
Deshalb sind wohl einige Menschen öfters als andere krank.

Kahve içen insanlar, diğerlerine göre daha az hastalanırlar.
Menschen, die nur tranken, weniger krank wurden als die anderen.

Spor yapmayan kişiler yapan kişilere oranla 4 kat fazla hastalanırlar.
Personen, die keinen Sport ausüben, erkrankten etwa 44% häufiger.

Bazı insanlar tatile çıktıkları ilk gün hastalanırlar.
Manche Menschen werden in den ersten Tagen des ersehnten Urlaubs zuerst einmal krank.

Gençler, çoğu durumda, temel hipotermiden dolayı hastalanırlar.
Junge Menschen sind in den meisten Fällen wegen elementarer Hypothermie krank.

Çocukların veya gençlerin çoğu, çoğu zaman kışın veya sonbaharda hastalanırlar.
Die meisten Kinder oder Jugendlichen werden krank, am häufigsten im Winter oder im Herbst.

İnsanlar her yaş ve etnik gruptan etkilenir ve gençler daha sık hastalanırlar.
Menschen sind von allen Altersgruppen und ethnischen Gruppen betroffen, und junge Menschen sind häufiger krank.

Çoğu durumda, hastalığın başlangıcı mevsimseldir, ancak gelecekte köpekler yıl boyunca hastalanırlar.
In den meisten Fällen ist der Ausbruch der Krankheit saisonal, aber in Zukunft werden die Hunde das ganze Jahr über krank.

Bizonun Sevdiği hastalandığında, Yüksekte Uçan Kartal, insanlara.
Als Den die Büffel lieben krank wurde, sagte Steigender Adler seinem Volk.