HIÇ AĞLAMADI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

weint nie
hiç ağlamıyor

Hiç ağlamadı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
O hiç ağlamadı.
Er weint nie.
Neredeyse hiç ağlamadı.
Sie weinte gar nicht.
Hiç ağlamadı.
Sie weinte nie.
Ahmet hiç ağlamadı.
Armstrong hat nie geweint.
Archie çok sakindi ve hiç ağlamadı.
Archie war sehr ruhig und weinte nie.
Tom hiç ağlamadı.
Karl hat nie geweint.
Eddieyi biliyorsun, hiç ağlamadı.
Eddie, der hat nie geweint.
Chuck Norrisin gözyaşları kanseri iyileştirebilir ama kendisi şimdiye kadar hiç ağlamadı.
Chuck Norris Tränen können Krebs heilen, doch er weint nicht.
Ama Julian hiç ağlamadı. Çok kötüydü.
Julian hat nicht geweint. Es war schrecklich.
Ailesi ayrıldığı zaman, annesinin karşısında hiç ağlamadı.
Als seine Eltern sich trennten, weinte er nie vor seiner Mutter.
Ağlamak istiyordum hiç ağlamadığım kadar.
Ich weinte, wie ich noch nie geweint habe.
Chuck Norrisin göz yaşları kanseri tedavi edebilir ama ne yazık ki hiç ağlamadı.
Die Tränen von Chuck Norris können alle Krankheiten heilen- doch er weint niemals.
Chuck Norrisin gözyaşları kanseri iyileştirebilir ama kendisi şimdiye kadar hiç ağlamadı.
Chuck Norris tränen können Krebs Heilen, nur schade dass er niemals weint.
Chuck Norrisin gözyaşları kanseri iyileştirebilir ama kendisi şimdiye kadar hiç ağlamadı.
Chuck Norris Tränen können alle Krankheiten der Menschen heilen, doch er weint nie.
Chuck Norrisin gözyaşları kanseri iyileştirebilir ama kendisi şimdiye kadar hiç ağlamadı.
Ich habe außerdem gehört, dass die Tränen von Chuck Norris Krebs heilen, eine Schande, dass er nie weint.
Herşeyi yoluna koydu, aile fertlerine haber verdi, tabutu aldı, papazla konuştu,ama hiç ağlamadı.
Er hat alles arrangiert, die Familie benachrichigt, den Sarg ausgesucht,mit dem Priester gesprochen, aber er nicht geweint.
Sessizdi, hiç ağlamaz, kendi kendine oynardı.
Er war besonnen, weinte nie und spielte alleine vor sich hin.
Annesi hiç ağlamamış.
Seine Frau weinte nie.
O, hep güldürdü, hiç ağlatmadı.
Der immer lacht und niemals weint.
Çocuk hiç ağlamıyor.
Der Junge weinte nie.
Hiç ağlamıyor.
Er weint nie.
Neden hiç ağlamam biliyor musun?
Weißt du, warum ich nie weine?
Hiç ağlamam. Ben Jason Stackhouse ve seni tanımak istiyorum.
Ich bin Jason Stackhouse, Ich weine nie.
Eskiden hiç ağlamazdım.
Früher weinte ich nie.
Hiç ağlamıyor da.
Und er schreit nie.
Hiç ağlamaz.
Es weint nie.
Hiç ağlamayan kadınım ben.
Ich weine nie.
Hiç ağlamaz.
Er weint nie.
Hiç ağlamam. Ben, Jason Stackhouse.
Ich bin Jason Stackhouse, Ich weine nie.
Hiç ağlamaz.
Sie weint nicht.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0416

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca