ISTEKLIDIR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• bereit
• die Bereitschaft
• willig

Isteklidir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ruh isteklidir ama.
Der Geist ist willig.

Eminim bunun için çok isteklidir.
Er war darüber sicher begeistert.

Tanrı isteklidir, bu hedefe ulaşılacaktır.
So Gott will, werden wir dieses Ziel erreichen.

Çoğu insan yardım etmeye isteklidir.
Die meisten Menschen helfen gern.

Cocker sizi memnun etmek için isteklidir ve ailesine yakın olmayı sever.
English Cocker wollen gefallen und sind gerne ihren Familien nah.

Çoğu kişi yardımcı olmaya isteklidir.
Die meisten Menschen helfen gern.

Annayla birlikte, şiddetle kritik ve diğerleri gerçeğe bakmaya isteklidir, çünkü herkes diğerlerine bakmak ister.
Mit Anna, heftig kritisch und bereit, die Wahrheit anzustarren, wenn alle anderen wegschauen wollen.

O, Batman onu öğretecek her şeyi öğrenmek için isteklidir.
Er ist bereit, alles zu Batman ihn zu lehren, lernen.

Tanrı, bize vermiş olduğu kurtuluşu garanti edip korumaya hem isteklidir, hem de bunu yapacak güce sahiptir.
Gott ist sowohl bereit als auch fähig, die Erlösung die er uns gegeben hat, aufrechtzuerhalten und zu gewährleisten.

Erkekler sağlam ve asil bir dış imaj oluşturmak için daha isteklidir.
Männer sind eifriger, ein solides und edles äußeres Bild zu schaffen.

Ve bu gruplar genellikle eyleme geçmeye isteklidir.
Und diese Gruppen sind oft bereit zum Handeln.

Kuşlar kuşuna sahip dövmeler çoğu zaman insanları güçlü ve bağımsız yapar veya öyle olmaya isteklidir.
Tätowierungen mit Raubvögeln machen Menschen oft stark und unabhängig oder willig werden.

Eminim Bay Fitz geri bildirim almak için isteklidir.
Mr. Fitz ist sicher gespannt auf sein Feedback.

Müşteri olarak ciddiye alındığını düşünen herkes, bir şirketten geri satın almak için daha isteklidir.
Wer sich als Kunde ernst genommen fühlt, ist eher bereit, wieder bei einem Unternehmen einzukaufen.

Parayı sevenler onun uğruna çalışmaya isteklidir.
Die, die Geld lieben, sind willig dafür zu arbeiten.

Aslında, genellikle mesleki başarısını ya da cinsel gücünü göstermeye çok isteklidir.
Tatsächlich ist er immer bereit, seinen beruflichen Erfolg oder seine sexuellen Eroberungen zu zeigen.

Parayı sevenler onun uğruna çalışmaya isteklidir.
Die das Geld lieben, sind bereit, dafür zu arbeiten.

Diğer WordPress kullanıcıları, grafik tasarımcılarını veya bakım uzmanlarını aramada tutmaya isteklidir.
Manche WordPress Nutzer halten gerne Grafikdesigner oder Wartungsexperten auf Abruf.

Cömertlik, başkalarıyla bağlantı kurmaya isteklidir.
Großzügigkeit ist die Bereitschaft, sich mit anderen zu verbinden.

Bu yüzden Rüzgartepede çok az büyücü bu tarz yaratıkları çağırmaya ya da bağlamaya isteklidir.
Infolgedessen sind wenige Hexenmeister in Morrowind bereit, diese Kreaturen zu beschwören oder zu binden.

Ya da belki Çinli çocuklar risk almaya daha isteklidir.
Ja, offensichtlich sind die Chinesen eher bereit, Risiken einzugehen.

Her gün ve gece itfaiyeciler toplumlarını korumak için hayatlarını riske atmaya isteklidir.
Feuerwehrleute sind Tag und Nacht bereit, ihr Leben zu riskieren.

Ancak, bazı casinolar bonus ön ödemesini dağıtmaya isteklidir.
Einige Casinos sind jedoch bereit, den Bonus im Voraus zu vergeben.

Ebeveynler çocuklarının geleceğine yatırım yapmaya her zaman isteklidir.
Eltern sind immer bereit, in die zukunft ihrer kinder zu investieren.

Güçlü bir karaktere sahiptir ve engellerin üstesinden gelmek için isteklidir.
Es hat einen starken Charakter und den Willen, Hindernisse zu überwinden.

Ilacın tatlı tadı sayesinde, köpekler genellikle almaya isteklidir.
Dank des süßen Geschmacks der Medizin sind Hunde normalerweise bereit, es zu nehmen.

Finansal İlerleme Hizmetleri size düşük bir kredi vermeye isteklidir.
Financial Advancement Services ist bereit, Ihnen ein Darlehen zu niedrig zu geben.

Gitte oldukça samimi bir kişidir ve ihtiyacınız olduğunda yardım etmeye isteklidir.
Gitte ist sehr freundliche Person und bereit zu helfen, falls Sie es brauchen.

Çoğu insan, önemli sorularına anında cevap almak için isteklidir.
Die meisten Menschen legen großen Wert darauf, sofort eine Antwort auf ihre wichtigen Fragen zu erhalten.

Ancak bazı kliniklerde, çocuk 18 yaşından sonra donörü araştırmaya isteklidir.
In einigen Kliniken ist das Kind jedoch bereit, den Spender nach dem 18. Lebensjahr aufzusuchen.