Kaledeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kaledeki bir çocuktan.
Barış mesajımı kaledeki uzun şefe götür.
Kaledeki köpekler için yiyecek.
Catherine senin aşığın, kaledeki gücünün anahtarı.
Kaledeki her ajan onu arıyor.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Isimlerle kullanım
Catherine senin aşığın, kaledeki gücünün anahtarı.
Kaledeki mahkumları temsil ediyorlar.
Bowen Marsh, Othell Yarwyck… ve bu kaledeki diğer subaylarla birlikte.
Kaledeki çoğu silah yok edilmiştir.
Ben Komutan Shepard, ve bu da Kaledeki en sevdiğim ırkçı.
Kaledeki dev. Hâlâ burada mı?
Kral ve Kraliçe, kaledeki iki kız kardeşini izole eder.
Kaledeki insanlar bir şey ifade etmiyor.
Buffalo ruhuna ihtiyacınız var, silahları bulalım, kaledeki adamlarla savaşmak için.
Bu kaledeki basit bir hizmetçiyim.
Frederica Derneği ve Milli Park Servisi, kaledeki çeşitli arkeolojik keşiflere destek verdi.
Kara Kaledeki ağabeyine varana dek.
Kaledeki insanlar bir şey ifade etmiyor.
Kaledeki Türk garnizonu 300 kayıp vermiş.
Kaledeki Balıkçı Ağı festivalinden bir antlaşma gereklidir.
Kaledeki Katolikler rahiplerin girip çıkmasını sağlamak için tünel yaptılar.
Kaledeki ana ve en ilginç şey savunma yapılarıdır.
Sanki kaledeki sevdigim ve tanidigim herkes tarafindan ihanete ugramis gibi hissediyorum.
Altın Kalem Ulusal Heceleme Yarışması kural kitabı, sayfa 39.
Altın Kalem Başkanı WILLIAM BOWMAN.
Altın Kalem Ulusal Heceleme Yarışmasına hoş geldin Amerika.
James Kalesi Valisi Lord Bentonın emriyle.
Nihayetinde kaleye saldıracağım. Yüzlerce insan ölecek.
Bu kalenin lordu siz değilsiniz lordum.
Siz güneyliler koca kaleler yapıp hareket etmiyorsunuz.