Kaslı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kaslı bir organdır.
Atletik, oldukça kaslı.
Daha kaslı olmalısın.
Peter kasların çok kaslı.
Ben kaslı bir adamım.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Omuz: İyi kaslı, eğimli.
Kaslı kollar falan.
Uzun boylu, kaslı, kısa saçlı.
Kaslı adam, gel buraya.
Tatlı ve kaslı bir aptalla.
Kaslı bir boynun var.
Şuradaki kaslı adam işte.
Kaslı bacaklarını özlüyorum.
Üstü çıplak kaslı adamlar nerede?
Ben kaslı birini tanıyorum.
Ya da, tıbbi terimle, glossa. Kaslı bir organdır.
Uç kaslı serçe.
Göğüs: geniş, derin,iyi kaslı ve iyi gelişmiş.
Kaslı dostlarımız için bir depo.
Tüm vücudu kaslı, kulakları bile.
Kaslı kuyruklar balyoz gibi patlıyor.
Ama bacakları benden kaslı olmamalı. Spora ilgili.
Evet. Kaslı olabilir ama zeki değil.
Hasta olduğunda kim yatağa yatırdı ve uyurken az kaslı göğsüne… kim Vicks sürdü sanıyorsun? Ben?
Selam, Kaslı, gel buraya.- Selam, Don.
İnsanların bana saygı duyması ve kendimi bu kadar ezik gibi hissetmemem… için çok fazla kaslı ve özgüvenli olmam gerekiyor.
O kadar kaslı ki neredeyse onu tanıyamadım.
Güçlü bacaklar, güçlü buzağılar, kaslı ve iyi tonlanmış bir vücut profesyonel bir futbolcu yapar.
Eric, kaslı, ahmak bir… kan güdücüden başka bir şey değilsin.
Butun hızlı arabası olan kaslı cocukların hepsiyle yatmaya basladıgımda mı?