Kederden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yüz yıllık kederden!
Seni kederden sakınır.
Ve o şiirler yazar kederden.
Ben hiç kederden içmedim.
O kederden başka bir şey değil.
Suçluluk ve Kederden İletişime.
Bu, kederden farklı bir şey.
Ama gözü nefretten ve kederden kör olmuş Heimdall.
Kederden bir hayalete dönüşüyor.
Bu kadar yeter. Bir tanrının kederden içtiğini öğrenirlerse.
Onu kederden ben kurtardım.
Bir kadın sordu:Bize sevinç ve kederden bahset.
Onları kederden uyur halde buldu.
Bir kadın sordu:Bize sevinç ve kederden bahset.
O ritüel size kederden başka bir şey getirmeyecektir.
Bir kadın dedi ki“ Bize sevinçten ve kederden söz et.”.
Kral ise kederden daha güçlü bir şey buldu.
Ne verebilirler sana acıdan ve kederden başka?
Hepimizi bu kederden kurtarabilirdim o zaman.
Bunu ona olan sevginden yapmıyorsun; kederden dolayı yapıyorsun.
Kederden kaçabilirsin, bizim yaptığımız gibi.
Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık.
Zhuangzi kederden kurtulmaz, ama ondan bir çıkış yolu sunar.
Bir kadın dedi ki“ Bize sevinçten ve kederden söz et.”.
Aileme çektirdiğin onca… acı ve kederden sonra sana yardım etmemi mi bekliyorsun?
Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık.
Bak nasıl da sararıp soluvermiş Allah kederden Sen ondan çok daha güzelsin diye.
Lear, Cordeliayı asan adamı öldürür,ama zamanında değil, ve kederden ölür.
Çünkü ben Liamla çıkarken bana kederden başka bir şey vermedin.
Düzenlemeler değişiklik gösterir,ancak sizi çok fazla kederden kurtarabilir.