KENDISIYLE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• er
• sie
• ich
• ihr
• du
• ihn
• ihm
• euch
• ihre

Kendisiyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kendisiyle konuşmam lazım.
Ich will reden.

Hepimizi de kendisiyle götürmek istiyor.
Und er will uns alle mitnehmen.

Kendisiyle konuşmalıyım.
Ich muß sprechen.

Sanırım kendisiyle zaten tanıştın.
Ich glaube, Mr Schmitz… kennst du schon.

Kendisiyle iyi arkadaştık.
Er war mein Freund.

Annem beni kendisiyle tanıştırdı.
Da hat meine Mutter mich ihr vorgestellt.

Kendisiyle çok gurur duyuyordu.
Er war so stolz.

Zira ben ilk defa tanıştım kendisiyle.
Ezio begegnete ihr zum ersten mal bei seiner….

Kendisiyle hiç tanışmadım.
Bin ihm nie begegnet.

Winnetouya yarın kendisiyle konuşmak istediğimi söyle.
Ich will Winnetou morgen sprechen.

Kendisiyle görüşebilir miyim?
Ist er zu sprechen?

Derhal Marsilyada kendisiyle buluşması gerekiyormuş.
Er müsse sofort nach Marseille kommen.

Kendisiyle görüşebilir miyim?
Kann ich Sie sprechen?

Bütün ailemizi kendisiyle birlikte aşağı sürüklüyor.
Sie wird die ganze Familie mit runterziehen.

Kendisiyle görüşmem gerekiyor!
Ich muss ihn sprechen!

Yüksek ihtimalle demin kendisiyle konuşuyordunuz. İyi bir haberim var.
Dass du gerade mit ihr geredet hast. Gute Nachrichten.

Kendisiyle görüşebilir miyiz?
Könnten wir Sie sprechen?

Üç numara: Deacon kendisiyle aynı ceketi giymenden hoşlanmıyor.
Drittens: Deacon mag nicht, dass du die gleichen Jacken trägst wie er.

Kendisiyle konuşmam gerekiyor!
Ich muss Ferguson sprechen!

Yanlış- XSN dosyası kendisiyle ilişkilendirilmiş yönetilen kod yoktur.
False- Für die XSN-Datei gibt es keinen verwalteten Code, der ihr zugeordnet ist.

Kendisiyle 10 Martta birlikte oldun.
Sie war Ihre Partnerin am 10.

Çünkü bu aylarda bebeğiniz artık kendisiyle ilgilenen kişiye aktif tepki vermeye de başlayacaktır.
Denn während dieser Monate wird Ihr baby jetzt aktiv auf die Person reagieren, die daran interessiert ist.

Kendisiyle 2001 yılında tanıştık.
Kennengelernt haben wir sie 2001.

Bizzat kendisiyle konuşmam gerek.
Ich muß ihn persönlich sprechen.

Kendisiyle iki yıl önce tanıştım.
Ich begegnete ihr vor zwei Jahren.

Sanırım kendisiyle zaten tanıştın. Bay Schmitz.
Ich glaube, Mr Schmitz… kennst du schon.

Kendisiyle hemen konuşmam gerekiyor.
Ich muss schnellstens mit ihm reden.

Şimdiye kadar kendisiyle irtibata geçilmesi gerekirdi.
Er hätte längst kontaktiert werden sollen.

Kendisiyle bu sabah koridorda karşılaştık.
Ich traf ihn im Flur an diesem Morgen.

Albayın seni kendisiyle beraber dibe çekmesine izin verme.
Lass den Colonel dich nicht mit ihm runterziehen.