Kodese Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sen kodese aitsin!
Onu at yoksa seni kodese tıkarım.
Onu kodese götürün!
Beni neden doğrudan kodese götürmedin?
Kodese giriyorsun,!
Onları kodese götürün.
Kodese değil, Broadwaye gidiyorsun.
Senin gibi kodese tıkılmışız sanki.
Kodese geri dönemem! Herifleri sikmekten gına geldi!
Beni de, kodese tıkacaklar.
Bu iş düzelene kadar tekrar kodese dönüyorsun.
Seni kodese geri götürüyoruz.
Beni neden doğrudan kodese götürmedin?
Bizi kodese götürmüyor musun?
Demek şimdi ağzını açan herkes kodese gidecek ha!
Beni kodese Nick göndermişti.
Bir adım daha at da seni kodese tıkayım!
Muhtemelen kodese dönmek istememiştir.
Silahlarınızı bırakıp benimle kodese gelin beyler.
Beni kodese götürmeyeceksin, değil mi?
Tıpkı Neve Campbellın'' Yaleden Kodese'' filmi gibi.
Bu, beni kodese gönderdiğinde sona erdi.
Kapa çeneni. Bu arada, kodese geri dönüyorsun.
Belli bir ücret karşılığı, Jimmy senin için kodese giriyor.
Elemanları kodese tıktık ama bir sorun var.
Yalancılığı belgelenmiş birisini… masum insanları kodese tıkan birisini.
Elemanları kodese tıktık ama bir sorun var.
Üç saat sonra beni tekrar kodese götürdüler.
Onu kodese götüren şeyi yapması için artık kendisine milyonlar sayıyorlar.
Elemanların hiçbiri kodese dönmek istemiyor elbette.