KONUŞMASINA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• reden
• sprechen
• Rede
• zu einem Vortrag
• redet
• spricht
• sprach
• Vorlesung

Konuşmasına Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Konuşmasına gerek yok.
Sie muss nicht reden.

Cızırtının konuşmasına izin ver.
Lass das Brutzeln sprechen.

Konuşmasına izin veremezdim.
Er durfte nicht reden.

Mühendis konuşmasına devam etti.
Der Chefingenieur sprach weiter.

Konuşmasına dikkat eden adam.
Wer seine Rede aufmerksam.

Frankin seninle konuşmasına gerek yok.
Frank muss nicht mit dir reden.

Ve konuşmasına izin vermeyin.
Und er darf nicht reden.

Ben yumruklarımın konuşmasına izin veririm.
Ich lasse meine Fäuste sprechen.

Ama konuşmasına izin verme.
Aber er darf nicht sprechen.

Genellikle yumruklarımın konuşmasına izin veririm.
Ich lasse sonst meine Fäuste sprechen.

De… Konuşmasına hazırlanıyor.
Er bereitet seine Rede vor.

Çıkıp benimle konuşmasına izin veriyor.
Er lässt sie raus und mit mir reden.

Ama konuşmasına izin vermeyin.
Aber er darf nicht sprechen.

Şimdi kardeşimin konuşmasına ihtiyacım var.
Ich brauche, dass mein Bruder redet.

Konuşmasına izin verilmeli. Bu yüzden Dr. Zuwanienin.
Muss Dr. Zuwanie seine Rede haIten dürfen. Genau deshaIb.

Neden Tamaranın konuşmasına izin vermiyoruz?
Aber lassen wir Tamara sprechen.

Gelecek cuma, birkaç başarılı mezunla matematikçi… Roger Penroseun Londradaki konuşmasına gidiyoruz.
Zu einem Vortrag des Mathematikers Roger Penrose. Nächsten Freitag fahre ich mit einigen verdienten Doktoranden nach London.

Rossun konuşmasına 45 dk.
Ross hält in 45 Minuten seine Rede.

Gelecek cuma, birkaç başarılı mezunla matematikçi… Roger Penroseun Londradaki konuşmasına gidiyoruz.
Zu einem Vortrag des Mathematikers Roger Penrose. Ich gedenke, nächsten Freitag mit ein paar verdienten Doktoranten nach London zu fahren.

Kızın konuşmasına izin veremeyiz.
Das Mädchen darf nicht reden.

Haftaya cuma hünerli mezunlardan birkaçını matematikçi Roger Penroseun… konuşmasına katılmak için Londraya götürüyorum.
Zu einem Vortrag des Mathematikers Roger Penrose. Ich gedenke, nächsten Freitag mit ein paar verdienten Doktoranten nach London zu fahren.

Elihu konuşmasına şöyle devam etti.
Und es hob an Elihu und sprach.

Takımınla ilgili böyle konuşmasına göz mü yumacaksın?
Lassen Sie zu, dass er so über Ihr Team redet?

Başkan konuşmasına burada başladığında, Oscar Mayer ıslığımı çalacağım ve gideceğiz.
Wenn der Präsident anfängt, seine Rede zu halten, blase ich meine Hotdog-Tröte, und es geht los.

Malzemelerin benimle konuşmasına izin veriyorum.
Ich lasse die Zutaten zu mir sprechen.

Dr. Philip Weberin konuşmasına geldiğiniz için teşekkür ederim. Kendisi bugün hastanemizde başağrısı hakkında bir konuşma yapmak üzere misafirimiz.
Danke für Ihr zahlreiches Kommen zur Vorlesung von Dr. Philip Weber, der heute als Gast unserer Klinik über Kopfschmerzen sprechen wird.

Bağış toplama konuşmasına ihtiyacım yok.
Ich brauche keine Rede zu einem Spendenaufruf.

Ben Rich konuşmasına 40 slaytla başladı.
Ben Rich begann seine Rede mit 40 Folien.

Kız arkadaşının benimle böyle konuşmasına izin mi vereceksin, Blisters?
Lässt du deine Freundin so mit mir reden, hm?

Dr. Kingin tarihi konuşmasına tanıklık ediyoruz birçokları bunu, ulus vicdanının uyanışı olduğunu söylüyorlar.
Nach Dr. Kings historischer Rede haben viele gesagt, dieser Tag habe das Bewusstsein der Nation wach gerüttelt.