Kukuleta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kukuletalı hırsızlar.
Gürültülüydü, bize kukuleta giydirtti.
Kukuleta ve maske.
Her zaman makyajlı ve kukuletalı ol.
Kukuleta 772 gün önce.
Bu ilaç ayrıca susuzluk kukuleta bastırır.
Kukuletalı Adalet.
Anne Boleynin kafasını kesen celladın kukuletası.
Kukuletalım, kızlar.
Savaş büyüsü yapan kukuletalılarla dolu.
Pelerin, kukuleta ve maske mi?
Badeponcho bebek/ çocuk için dikmek- Kukuleta ile talimatlar.
Benzer kukuletalı 6 kişi.
Senin fikirlerine önem vermedim. Sonra oğlumla işleri düzeltmek için… kukuletayı takmanı istedim ve ben… Bu doğru.
Bu arada, kukuleta garip kokuyordu.
Eğer dünya çapında satılan Hoodia miktarları uzak oluşur ccontradad kukuleta aştığını biliyor muydunuz?
Kukuletalının masasında yemek yiyeceksin.
Ku Klux Klan. Ortada kukuleta yok ama.
Ben o kukuletayı sen istedin diye taktım.
Bir smokin, bir pelerin, kukuleta ve maske lazım.
Kukuleta ve koşucu yok, ama tüm ebeveynler onları kullanmıyor.
Kralın ordusu gelip, kukuletalı hırsızların peşine düşecek.
Kukuleta yaşamaktadır Diğer türler Hoodia Gordonii kadar iyi olmayabilir.
Korkunç… en korkunç şey… kukuletalı siyah siluetler… soğuk… çığlık.
Londra kukuletalı haydutların peşine düşer ve kıytırık ayaklanmanızı yerle bir eder.
Ayrıca moleküler aynı adı bilecek kukuleta aşina insanlar, P57 çağırdı.
Gözler- kukuleta, ince çizgiler ve hatta kaş çizgimiz bizi yıpranmış gibi gösterebilir.
Orada burada dolaşıyor,dediklerine göre kukuletalı ve pelerinli yaşlı bir adam kılığında.
Ya sessiz kukuletalı, o da oğlumuzun kaderi hakkında…-… kifayetsiz öngörülerde bulundu mu?
Binaya girdik ve gördüğümüz şey, anlaşılmaz bir hızla… hareket eden kukuletalı bir figürdü.