MÜZIĞIMIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Musik

Müziğimin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Aç müziğimin sesini.
Mach die Musik lauter.

Günün geleceğini biliyordum. Müziğimin ses getireceği.
Eines Tages wird meine Musik aufgeführt.

Müziğimin arkasında durmak istiyorum.
Um hinter meiner Musik zu stehen.

Pheebs, bu benim müziğimin amacı bunun tam tersi.
Pheebs ist, dass die genaue entgegengesetzte Absicht meiner Musik.

Müziğimin kendisi bu anlamları üretiyor mu?
Die Musik selbst gibt das dann vor?

O yağ topları tarafından müziğimin içine edilmesine izin vermem!
Meine Musik wird nicht von diesen Pomadeköpfen verhunzt!

Müziğimin insanlara ulaşması gerekiyordu.
Unsere Musik soll die Menschen erreichen.

Benim gösterim geleneksel bir rock gösterisi değildir fakat müziğimin tiyatral bir sunumudur.
Meine Show ist kein konventionelles Rockkonzert, sondern eine dramatische Umsetzung meiner Musik.

Kendi müziğimin böyle olmasını isterim.
Ich wollte, dass meine Musik so ist.

Müziğimin de bunu yansıtmasını istiyorum.
Ich will, dass meine Musik das widerspiegelt.

Ve bende müziğimin seninle olmasını istiyorum.
Und ich will dass meine Musik mit dir ist.

Müziğimin ses getireceği günün geleceğini biliyordum.
Eines Tages wird meine Musik aufgeführt.

Bu şekilde herkes müziğimin içinde kendinden bir şeyler bulabiliyor.
Jeder kann in der Musik etwas Eigenes finden.

Müziğimin hayat için bir kutlama olmasını istiyorum.
Unsere Musik ist eine Aufforderung, das Leben zu feiern.

Benim müziğimin onlarınkinden farklı olduğunu düşünüyorum.
Ich glaube ihre Musik ist ganz anders als meine.

Müziğimin onlara ulaştığı anın peşinden gidiyorum.
Meine Musik hat sie erreicht. Nach diesem Moment suche ich.

Ve hatta müziğimin prodüksiyonu için kimseyi tutmak istemiyorum.
Und ich will ja auch niemanden zu meiner Musik bekehren.

Müziğimin mağazalarda satışa açılması ne kadar sürer?
Wie lange dauert es, bis meine Musik in den Shops verfügbar ist?

Müziğimin bu şekilde olması için… kayıtlardan sonra çok fazla düzenleme yapıyorum, tamam mı?
Ich muss meine Musik bearbeiten, damit sie so klingt, wie sie klingt?

Bugün müziğimin on yıl önceki halinden çok daha mutluluk verici olduğunu düşünüyorum.
Tatsächlich bekommen wir heute viel mehr gute Musik als noch vor zehn Jahren.

Müziğinizi de seviyorum.
Und ich liebe eure Musik.

Bazı kişiler senin yeni müziğinin Bob Dylanın müziğine çok benzediğini söylüyor.
Manche Leute sagen, Ihre neue Musik klingt nach Bob Dylan.

Şimdi sizlere Kuzey Kore müziğinin en iyi örneklerini sunuyoruz.
Jetzt präsentieren wir Ihnen das Beste aus der Musik Nordkoreas.

Müziğiniz çok gürültülü.
Ihre Musik ist sehr laut.

Müziği sevdiğini biliyorum çünkü.
Ich weißja, dass sie Musik mag.

Eşyalarımı çıkarıyorum, müzik çalıyordum da. Hayır, hayır.
Nein. Ich packe nur aus und spiele meine Musik.

Müziğin değil. -Aynen.
Ja. Nicht die Musik.

Dostum, müziğine bayılıyorum.
Ich liebe deine Musik.

Senin müziğinin toplayabileceği bütün müritlere ihtiyacımız var.
Wir brauchen alle Anhänger, die deine Musik uns bringt.

Hepimizin aynı müzik grameri var.
Wir alle haben die gleiche musikalische Grammatik.