MARKSIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Marks
• Marx

Marksın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Sen Marksın.
Sie sind Mark.

Marksın bu tür nüfusu mu var?
Hat Marks so viel Einfluss?

Yine Marksın.
Schon wieder Marx.

Marksın ne dediği umurlarında bile olmaz.
Egal, was Marx sagte.

Tony Allenla Joey Marksın kuzen olduğu.
Tony Allen und Joey Marks sind Cousins.

Marksın da şiirleri var.
Daneben hat Marx auch einige Gedichte.

Ve Binbası Hernandezle General Marksın.
Und für Major Hernandez und General Marks.

Sen Marksın, değil mi?
Du bist Mark, richtig?

Tayfa, Popeun varisi August Marksın emrinde.
Die Crew unter Popes Erbe, August Marks.

August Marksın sikinde değil!
August Marks scheisst drauf!

Tayfa, Popeun varisi August Marksın emrinde.
An die crew unter Pope's Erben, uh, August Marks.

August Marksın sikinde değil!
August Marks ist das scheißegal!

Bu senin suçun değildi Eleanor. Joey Marksın suçuydu.
Es ist nicht deine Schuld, Eleanor, sondern Joey Marks.

Bay Marksın geldiğini görüyorum.
Wie ich sehe, ist Mr. Marks anwesend.

Burası birim 274, Milwaukeedeki Marksın köşesindeyim.
Hier ist Einheit 274, nahe der Ecke Marks und Milwaukee.

Ve Bay Marksın hiçbir fikri yok muydu?
Und Mr. Marks wusste nichts davon?

İnanın bana, belayı görünce saldırıya geçerler. Marksın ne dediği umurlarında bile olmaz.
Wenn Ärger droht, glauben Sie mir, greifen Sie an, egal, was Marx sagte.

Marksın iki önemli keşfi vardır.
Moreno hat zwei große Entdeckungen gemacht.

Nasıl becerdiğimizi sorma, Marksın hizmetlerinin bir parçası say.
Fragen Sie nicht, wie wir das schafften. Es gehört einfach zum Service von Marks.

Marksın belirli bir işi yoktu.
Das Familienhaupt hatte keine bestimmte Arbeit.

Bugün Türkiye işçi sınıfı Marksın öldüğü andaki bütün dünya işçi sınıfından daha büyük.
Heute ist allein die Arbeiterklasse Südkoreas größer als es die weltweite Arbeiterklasse in Marx' Todesjahr.

Marksın elinde yeminli ifadeler var.
Marks hatte einen ganzen Stapel beeideter Zeugenaussagen.

Sizce Joey Marksın bu işte parmağı var mı?
Sie glauben, Joey Marks hat damit zu tun?

Marksın materyalizmi ve modern komünizm.
Der Materialismus von Marx und der moderne Kommunismus.

Kocasını Marksın öldürdüğünü kadın nereden biliyor?
Woher weiss sie, das Marks ihren Mann getötet hat?

Marksın silah sözü verdiği insanlarla irtibata geçiyordu.
Er machte Leuten Angebote, denen Marks Waffen versprochen hatte.

Evet. Kocasını Marksın öldürdüğünü kadın nereden biliyor?
Woher weiß sie, dass Marks ihren Mann umgebracht hat?- Ja?

Bay Marksın duruşması öbür gün öğleden sonra.
Mr. Marks hat übermorgen seine Anhörung.

Sanırım ikimiz de Marksın sokağa çıkmasını sağlayacak kadar önemli değiliz.
Ich glaube keiner von uns ist wichtig genug das Marks selbst erscheint.

Bay Marksın, kızın dürüst olup olmadığını bilmesi gerekiyordu.
Mr. Marks musste wissen, ob sie in unserer Liga spielt.