MASADA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

am Tisch
am Schreibtisch
auf dem Op-tisch
am Tische

Masada Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Masada telefon yok.
Kein Handy am Tisch.
Ben 4 kişilik masada oturmuştum.
Wir saßen zu vier am Tische.
Masada olmaz. Rusty!
Rusty! Nicht am Tisch.
Git beni masada bekle. Sen.
Und du, du wartest am Tisch auf mich.
Masada konuşan biz olacağız.
Wir reden am Tisch.
Sen… git beni masada bekle.
Und du, du wartest am Tisch auf mich.
Masada oturan domuz.
Das Schwein am Schreibtisch.
Bağımsızlık ve masada bir yer.
Unabhängigkeit, ein Platz am Tisch.
Masada bir yalnızlık.
Einsamkeit am Schreibtisch.
Bu evde yemekleri masada yeriz.
In diesem Haus essen wir am Tisch.
Masada Adam ve Kadın.
Mann und Frau am Schreibtisch.
Gerçekten masada oturmak istememesi….
Wirklich wollte nicht am Schreibtisch sitzen….
Masada çok yazıyorum.
Ich schreibe viel am Schreibtisch.
Ölebilir miyim? Masada kalabilir miyim?
Auf dem OP-Tisch sterben? Könnte ich sterben?
Masada bir yer istiyorum, Sonya.
Ich will einen Platz am Tisch, Sonya.
Ea, bir aile olarak yemeği masada yeriz!
Gegessen wird am Tisch und mit der Familie! Ea!
Artık masada telefon yok.
Keine Handys mehr am Tisch.
Plana benziyor. Yine de Norwich devi masada öldü.
Nur dass der Riese von Norwich auf dem OP-Tisch starb. Klingt nach einem Plan.
Sadece masada oturduğu için.
Von wegen nur am Schreibtisch sitzen.
Bu dediklerimin hiçbirisi olmazsa bile, Masada ölebilir.
Er könnte auf dem OP-Tisch sterben. Selbst wenn keins von diesen Dingen eintreffen sollte.
Yani masada onlarla karşı karşıyasın.
Das bedeutet: Du gegen sie am Tisch.
Uzun masa tablası sayesinde iki kişi masada rahatça çalışabilir.
Lange Tischplatte; zwei Personen können bequem am Schreibtisch arbeiten.
Hayır, masada değil, çekmecede.
Nein, nicht im Bett, sondern am Schreibtisch.
Masada yemek ister misin? Tamam- Evet?
Willst du sie am Tisch essen?- Ja. Ja?
Artık masada yalnız değilsin Vanya.
Du bist nicht mehr allein am Tisch, Vanya.
Masada boş sandalye olmasını sevmiyorum.
Ich mag keine leeren Stühle am Tisch.
Stewie, masada oyuncak yok demiştim.
Stewie, ich sagte, keine Spielsachen am Tisch.
Masada kullanılan saatler bizi uyadırır.
Lange Stunden am Schreibtisch schaden uns.
Kalbin masada bir kez durdu zaten.
Ihr Herz blieb schon einmal auf dem OP-Tisch stehen.
Masada bilgisayarımın karşısında oturuyordum.
Ich saß am Schreibtisch vor dem Computer.
Sonuçlar: 1535, Zaman: 0.0189

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca