MASALARDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

an den Tischen
auf Schreibtischen

Masalarda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Çöpler masalarda!
Müll mit Jelo!
Masalarda daha çok zaman geçir.
Du musst mehr Zeit an den Tischen verbringen.
Sabah çekmiş. Masalarda kahvaltı vardı.
Frühstück auf den Tischen. Heute Morgen.
Masalarda her gün ne kadar kaybediyorsunuz?
Wie viel verlieren Sie täglich an den Tischen?
İşte bir bağlantı; WEB Masalarda iyi şanslar!
Hier ist ein Link; WEB Viel Glück an den Tischen!
Yarın masalarda dans ediyor olacaksın.
Du wirst morgen auf den Tischen tanzen.
Ve Stu iki ay sonra falan gerçekten, masalarda çalışacağımızı düşünüyor.
Am Tisch. Stu meint, wir arbeiten in zwei Monaten.
Sarayla ben masalarda oynarken sen bizi kollayacaksın.
Während Sara und ich an den Tischen spielen.
Uyuşturucu ve kaçak mal anlaşmaları masalarda yapılırdı.
An den Tischen wurden Deals mit Drogen und Schmuggelware offen abgewickelt.
Arkamızdaki masalarda oturan şu adamı görüyor musunuz?
Sehen Sie den Mann hinter uns am Tisch?
Her yerde gümüş şamdanlar tüm masalarda ve tüm çiçeklerin içinde.
Silberne Kronleuchter überall, Auf den Tischen und in allen Blumengestecken.
Ayrıca, masalarda hile olup olmadığına bakın.
Und prüfen Sie gleich, ob die Tische manipuliert sind.
Eski İstanbulda çok yaygın olarak tüketilen çiroz günümüzde çok nadir olarak masalarda görülmektedir.
Die in kleiner Auflage gepresste Platte gilt heute als Rarität.
Servis yaptığım masalarda oturmak farklı gelmişti.
War was anderes. Am Tisch zu sitzen und nicht zu servieren.
Masalarda bir saat geçirmeme izin ver bize ilk sınıf uçak bileti ayarlarım.
Gib mir eine Stunde an den Tischen, dann fliegen wir erste Klasse.
İşimiz bittiğinde masalarda kendi sihrimi konuşturacağım.
Wenn wir fertig sind, zaubere ich am Spieltisch selbst was.
Bu masalarda hızlı bir atış oynamak için size motivasyon veriyor.
Es gibt Ihnen eine Motivation, einen schnellen Schuss an den Tischen zu spielen.
Tüm ziyaretçiler masalarda olduğunda, gösteri başlar.
Wenn alle Besucher an den Tischen sind, beginnt die Show.
O masalarda çılgınlığın ne boyutlara vardığını gördüm ben, bazen insanlar kontrolü kaybediyorlar.
Und manchmal verlieren die Leute die Kontrolle. Es kann verrückt an den Tischen zugehen.
Sadece restorandaki masalarda ve ön cam sileceklerinin altında.
Nur auf Tische im Restaurant und unter Scheibenwischer.
Masalarda kapanış sohbeti: Oyundaki tecrübelerime bakarak güçlü yanlarımın ve entegrasyonun sınırlarının nerede olduğunu düşünüyorum?
Abschlussgespräch an den Tischen: Wo sehe ich meine Stärken und Grenzen der Integration auf dem Untergrund meiner Spielerfahrungen?
Merhaba. Galiba masalarda küçük bir karışıklık oldu.
Ich glaube, bei den Tischen ist ein Fehler passiert. Entschuldigung. Hi.
ASUS Lyra göbekleri herhangi bir yerde kullanılabilir: masalarda ve mobilyalarda ve duvarlarda.
Die ASUS Lyra Naben können überall verwendet werden: auf Schreibtischen und allen Möbeln sowie an Wänden.
Diğer masalarda boş yer var… Ne tesadüf. Geçen gün olan da neydi?
Es gibt auch andere Tische… Was sollte das neulich? So ein Zufall?
Ama buradan atılmak istemiyorum, çünkü masalarda şu güzel zeytinlerden var.
Und ich will nicht auch hier rausfliegen, weil sie diese netten Oliven auf den Tischen haben.
Lady Luck, masalarda bir akşam için mükemmel bir ortaktır.
Lady Luck ist die perfekte Partnerin für einen Abend an den Tischen.
Tuvaletlerde Vivaldinin çaldığı masalarda mumların olduğu sanatsal bir yer.
Eher eine Art Künstlerlokal mit Kerzen auf den Tischen und… Beethovenmusik auf den Toiletten.
Konuklar masalarda oturabilir ve başka eğlenceler de vardır.
Die Gäste sitzen auf den Tischen und es gibt eine andere Unterhaltung.
Çoğu zaman, özellikle düşük limitli masalarda, diğer oyuncular da yardımsever olacaktır.
Oftmals, besonders an den Tischen mit niedrigerem Limit, sind auch andere Spieler hilfreich.
Zaman masalarda uçar ve aniden uzun süredir orada oturmuş olursunuz.
Die zeit vergeht an den tischen und plötzlich sitzt man dort schon lange.
Sonuçlar: 47, Zaman: 0.0325

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca