Neşesini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Neşesini özlüyor mu?
Birinci soru: Hayat neşesini buldun mu?
Eski neşesini kaybetmişti.
Kim insanlardı severse onların neşesini de sever.».
Neşesini, masumiyetini… Her şeyini.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Orman kısa sürede neşesini yerine getirmiş.
O neşesini ve enerjisini hiç kaybetmiyor.
Saygin cemaatin içinde;hayatın neşesini paylaşmak ve yer açmak zamanıdır.
Neşesini kaybetmiş bir adamdan kötüsü yoktur.
Çocuklarla uğraşmak oyunun neşesini kendi bakış açısıyla deneyimlemenize yardımcı olur.
Ve hünerini bu yeni dünyaya getiriyoruz.Sizi memnun etmek için, eskilerin tüm neşesini, rmantizmini.
Bunların neşesini sen de nefsinde hissediyorsun!
Her şeyi verebilen şehirdir, böylece zengin şehrin gerçek neşesini anlayabilirsiniz.
Kocanızın neşesini böyle bir hediye ile hazırlayın.
Kişi kalbini açmalı vekollektivite için sevgiyle yapmalı ve bunun neşesini hissetmelisiniz.
Bebeğinizin neşesini hazırlayın ve birlikte sayısız mutlu anın tadını çıkarın.
Biliyorsunuz, sebepler vardı, fakatgelin onun neşesini bozmalarına izin vermeyelim, Bay Clennam.
Bu kişinin neşesini, başarısını ve iyi şansını takdir etmek için zaman ayırın.
Bu inanılmaz veheyecan verici sahne, Beatlemanianın tazeliğini, neşesini ve coşkusunu yakalayacak gibi görünüyor.
Eşiniz grup neşesini tercih ediyor ve bu nedenle iyi zamanın geçmesine izin verin.
Gabrielle Solisin morali bozuldu, ve morali bozulunca,hiçbir şey onun neşesini kredi kartı gibi… yerine getiremezdi.
İradenin neşesini imzalayarak, arkadaşlarına bunun sadece dileklerini sağlama meselesi olduğuna dair güvence verdi.
Deah ve Yusor ilk danslarını yaptıklarında gözlerindeki aşkı,karşılık bulan neşesini gördüm ve duygularım beni kaplamaya başladı.
Artık basit bir öpücüğün neşesini veya Barrynin elini tutmanın zevkini kabul etmiyorum.
Sözünü ettiğim şey insanları işe koymak ve çocukları sokaktan almak veonların kendi yiyeceğini yetiştirmenin neşesini, gururunu ve onurunu tanımasını sağlamak, çiftçi marketlerini açmak.
Saygin cemaatin içinde;hayatın neşesini paylaşmak ve yer açmak zamanıdır.'''' ya, iste hapiyi yutuk.
Bu sabah, yazın neşesini serbest bırakıyorum ve Atlantic City vatandaşlarının sularımın köpük ve baloncuklarıyla eğlenmesine izin veriyorum.
Şimdi neşeyle doldu, Joel.
Hayatında biraz neşeyi hak ediyorsun.
Onların neşesi, senin neşen olduğu kadar… yükleri de senin olur.