Neredeyse hepsi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Neredeyse hepsi.
Beinahe alle.Aslında neredeyse hepsi.
Fast alles.Neredeyse hepsi''?
Fast alles"?Üçkağıtçı neredeyse hepsi.
Es sind fast alle Betrüger.Neredeyse hepsi.
Also fast alle.Buradakilerin neredeyse hepsi deli.
Hier sind fast alle verrückt.Neredeyse hepsi.
Oder fast alles.Deniz Kuşlarının Neredeyse Hepsi Plastik Yiyor.
Fast alle Seevögel fressen Plastik.Neredeyse hepsi yani.
Na ja, fast alles.Bu sayfaların neredeyse hepsi çevrilmiş.
Fast alle diese Seiten sind ganz flachgedrückt.Neredeyse hepsi burada.
Fast alles hier.Ben de olmayan Wilhelmina pullarının neredeyse hepsi var.
Das sind fast alle Wilhelmina-Marken, die ich nicht habe.Yani, neredeyse hepsi.
Na ja, fast alles.Daha açılış gecesinde eserlerin neredeyse hepsi satılmıştı.
Schon am Eröffnungstag war fast alles Verkäufliche verkauft.Neredeyse hepsi doğru.
Fast alles richtig ist.Bunlar kurulurken Afrika ülkelerinin neredeyse hepsi sömürge ülkesiydi.
Es war eine Zeit, in der sich beinahe alle Länder Afrikas unter Kolonialisierung befanden.Neredeyse hepsi onların.
Fast alle von ihnen sind.Dahası,“ All-Electric” teknolojisi sayesinde manuel ayarlamaların neredeyse hepsi ortadan kaldırılmış oldu''.
Außerdem erspart uns die“All-Electric-Technologie” praktisch alle manuellen Einstellungen".Şimdi neredeyse hepsi öldü.
Nun sind fast alle tot.Neredeyse hepsi siyirmisti.
Fast alle drehen durch.Dünya genelindeki otomotiv ve ticari araç üreticilerinin neredeyse hepsi bu direksiyon ve süspansiyon parçalarına güveniyor.
Weltweit vertrauen nahezu alle Automobil- und Nutzfahrzeughersteller auf diese Lenkungs- und Fahrwerkteile.Neredeyse hepsi İskoçyalıydı.
Für fast alle Highlander.Örneğin; büyük SUV üreticilerinin neredeyse hepsi, artık fosil yakıtları kullanmayan motorlara sahip araçları üretmeye başlıyorlar.
Doch inzwischen bieten nahezu alle großen Hersteller Fahrzeuge an, die keine fossilen Brennstoffe mehr brauchen.Neredeyse hepsi bir fotoğrafda.
Fast alle auf einem Bild.Patent başvurularının neredeyse hepsi, dijital para sisteminin mevcut bankacılık altyapısına entegrasyonuyla ilgili.”.
Praktisch alle diese Patentanmeldungen beziehen sich auf die Integration eines digitalen Währungssystems in die bestehende Bankinfrastruktur.".Neredeyse hepsi kullanılmıştır.
Fast alle wurden genutzt.Ancak neredeyse hepsi öldürülüyor.
Fast alle werden ermordet.Neredeyse hepsi yaşadı da.
Und fast alle haben es überlebt.Ve neredeyse hepsi geri alındı.
Und dann fast alles zurückzubekommen.Neredeyse hepsi bağlanıyor.
Dann wäre fast alles angebunden.
