OLAN BIRINE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• jemanden der
• jemand der
• jemandem der

Olan birine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

İhtiyacı olan birine.
Jemandem, der es braucht.

Orada olan birine sormayı umuyorum.
Wir fragen jemanden, der da war.

Beraber çocukları olan birine?
Mit denen man Kinder hat?

İhtiyacı olan birine yardım et.
Ich helfe einem, der's nötig hat.

Ayrıca kaybedeceği bir şeyi de olan birine.
Jemand, der auch etwas zu verlieren hatte.

Size yakın olan birine bile.
Selbst ein Ihnen bekanntes.

Başka bir ülkeye seyahat ettiğimizde, anahtarları teslim etmekten fazlası olan birine ihtiyacımız var.
Wenn wir in ein anderes Land reisen, brauchen wir jemanden, der mehr als nur Schlüssel überreicht.

Eskiden zengin olan birine benziyordu.
Er wirkt wie jemand, der mal reich war.

Kime?- Sorma hakkı olan birine.
Jemand, der das Recht dazu hat. Wem?

Acelesi olan birine göre çok konuşuyorsun.
Für jemanden, der es eilig hat, redest du viel.

Sorma hakkı olan birine.
Jemand, der das Recht dazu hat.

Depresyonda olan birine asla söylememeniz gereken şeyler.
Folgende Dinge solltest du einer Person, die an Depression leidet, niemals sagen.

Kime?- Sorma hakkı olan birine.
Wem?- Jemand, der das Recht dazu hat.

Depresyonda olan birine ne tavsiye edersiniz?
Welchen Rat gibst du jemandem, der depressiv ist?

Babam her zaman şunu söylerdi:'' Televizyonu kitaplığından büyük olan birine asla güvenme'' Emilia Clarke.
Mein Vater sagte immer: Traue nie jemanden, dessen Fernseher größer ist als sein Bücheregal.

Umurunda olan birine anlat.
Erzähl das jemandem, den es interessiert.

Zaten bir birlikteliği olan birine yazıldın!
Jemanden, der eine Beziehung hat, abzuschleppen!

Zaten nisanli olan birine vermeyi tasarladigini düsünüyorum.
Ich denke, du planst das an jemanden zu geben, der schon verlobt ist.

Belki de onu, kullanacak kadar cesur olan birine vermelisin. Hadi!
Los! Geben Sie die jemandem, der den Mut hat, sie zu benutzen!

Yani Cehennemde olan birine nasıl yardım edilir?
Wie hilfst du jemandem, der in der Hölle ist?

Sorma hakkı olan birine. Kime?
Jemand, der das Recht dazu hat. Wem?

Üstünde bomba olan birine göre, hiç fena fikirler değil.
Für jemanden, der eine Bombe umgeschnallt hat, denkst du ziemlich klar.

Bunu git umurunda olan birine söyle.
Sag das jemanden, den es interessiert.

Neden partide olan birine sormuyorsun?
Frag jemanden, der auf der Party war?

İçkiye ihtiyacı olan birine benziyorsun?
Sieht aus wie ein Mann, der einen Drink braucht?

Sorma hakkı olan birine. Kime?
Wem?- Jemand, der das Recht dazu hat?

Ameliyat odasında olan birine ihtiyacımız var.
Wir brauchen jemanden, der im OP war.

Ve benim için önemli olan birine pek kibar davranmamış.
Nett zu jemandem, der mir wichtig ist.

Doğru, Daha az şeyi olan birine ihtiyacamız var.
Von allem ist. Stimmt, wir brauchen jemanden, der weniger.

Politikacı tanıdığı olan birine gitmemiz gerekir.
Wir brauchen jemanden, der sich in der Politik auskennt.