Onun elini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onun elini al.
Nehmen Sie seine Hand.Benim değil, onun elini.
Nicht meine. Seine Hand.Onun elini buldu.
Sie fand seine Hand.Bobby, onun elini tut.
Bobby, du hältst ihre Hand.Onun elini kes.
Schneidet seine Hand ab.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
onun adı
ben onunsen onunonun hayatını
onun babası
onun annesi
onun suçu
onun kalbini
onun yüzünü
burası onun
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona ver
ona ne yaptın
ona dedim
ona yardım
ona güvenmiyorum
ona söyledim
ona sor
ona dokunma
göster ona
Daha
Havalanırken onun elini tutuyordum.
Beim Start hielt ich ihre Hand.Onun elini buldu.
Sie findet seine Hand.İki gün önce onun elini tutuyordun.
Vor zwei Tagen hielten Sie seine Hand.Onun elini ısırdım.
Ich biss in seine Hand.Bense, yalnızca onun elini tutabiliyordum.
Ich konnte nur seine Hand halten.Onun elini sıktım.
Ich schüttelte seine Hand.Tamam, uyandığında onun elini tuttum.
Ich halte seine Hand, wenn er aufwacht.Onun elini aldın.
Du hast seine Hand abgebissen.Sarışın bir kız. Onun elini tutan.
Ein blondes Mädchen. Sie hielt seine Hand.Onun elini oynarsan evet.
Wenn du seine Hand spielst.Affedersin Kel, bacaklarını acıttıysam ya da onun elini.
Tut mir leid, Kel, wenn ich deinen Beinen wehgetan habe… oder seiner Hand.Onun elini bıraktım.
Ich habe seine Hand losgelassen.Berlin onun elini kesmiş.
Berlin schnitt seine Hand ab.Onun elini ısırdım. Görüyorum.
Ich biss in seine Hand.Walter onun elini hekledi.
Walter hat seine Hand gehackt.Onun elini bırakacağız.
Wir überlassen uns seiner Hand.Berlin onun elini kesmiş.
Berlin hat seine Hand abgeschnitten.Onun elini tutup bekledi.
Sie hielt sein Hand und wartete.Piknikte onun elini tuttuğunu gördük. Sahi mi?
Wie du nach seiner Hand gegriffen hast. Wir haben beim Picknick gesehen,?Onun elini öperken gördüm onu.
Ich sah, wie sie seine Hand küsste.İki bin dolarımı onun elini kırmaları için bazı… Arjantinli adamlara verdim.
Dollar gab ich einem Argentinier, damit er ihm die Hand bricht.Onun elini bırak Deniz Kralı Retsu!
Lass seine Hand los, Kaioh Retsu!Ben onun elini tutarken o ölmüştü.
Ich hielt seine Hand, als er starb.Onun elini tutarken söylediklerini söyle. Eve.
Eve, erzähl davon, wie du ihre Hand gehalten hast.Ben onun elini tutarken o ölmüştü.
Ich habe seine Hand gehalten als er starb.
