Onun elini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onun elini.
Bırak onun elini.
Onun elini sıktı!
Sanatçının onun elini.
Onun elini öpüyorum!
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
ben onunonun babası
onun adını
onun hayatını
sen onaonun annesi
onun yüzünü
biz onaona ben
onun yerini
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona söyle
ona ver
ona dedim
ona dokunma
ona bak
ona ne yaptın
ona güvenmiyorum
ona inandım
ona sor
Daha
Ne demek onun elini öptü?
Onun elini ısırdım.
Pekâlâ, onun elini tut.
Onun elini görmedim!
Bir saniye önce onun elini sıktı.
Onun elini tut. Git.
Çocukluğumuzdan beri onun elini tuttuk.
Onun elini kes.
Bir an için onun elini gördüm sandım.
Onun elini hiçbir zaman sıkmam!
Bu adamın karşısında onun elini bile tutma bence.
Koy onun elini buraya.
Phil nasıl çalıştığımızı görmek için buradaydı, onun elini zorlayana kadar.
Onun elini bırakın bayan.
Ya da çocuklarından birinin, minik eliyle onun elini tuttuğundaki o gülümseme.
Onun elini bile tutmadı.
Adamın biri geliyor az çok seni tehdit ediyor. Sonra sen işe giderken birden önüne çıkyor ve sen onun elini sıkıyorsun?
Hakem onun elini kaldırıyor.
Sadece 20 dakika değil,neredeyse 3 saat boyunca görüştük ve sonunda, Onun elini sıktığımda.
Onun elini tutarken söylediklerini söyle.
Eğer kraliçe, bekarken tahta geçerse,ülkedeki en iyi savaşçı onun elini kazanır ve tahtı onunla paylaşır.
Demiştin ki, onun elini ilk tuttuğunda anında anlamışsın.
Hiç bir şey söylemedi ama ben, ona baktığımda, babasının onun elini ve omzunu tutuşundan anlayabiliyordum.
Onun elini, ve onları hasımdan kurtardığı günü anmadılar.
Ama her gün onun elini kıvırıp işlemediği bir şeyi itiraf etmesi için gelirsen bunu yapamaz.