Orada oturan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Orada oturan bir hemşire.
Çoğunlukla orada oturan biri oluyor.
Orada oturan masum bir kadın.
Sizden önce orada oturan her başkana karşı.
Orada oturan adamı görüyor musun?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
var oradaher zaman oradabütün gün oradahemen oradabütün gece oradabüyük orandatam oradaydıgünlük oranhemen çıkma oranıaraba oraya
Daha
Ama bir yandan da 38 yıldır orada oturan insanlar var.
Ama orada oturan bir çift vardı.
Dördüncü kat, kadınlar katı ama orada oturan yok artık.
Bunu sana orada oturan baban veriyor.
Partner olmadığı durumlarda da böyle oluyor, orada oturan bir partner yok.
Olmaz, orada oturan birisi var.
Sadece yazdığım kelimeleri okuma sekiz saat orada oturan rahatsız hissettim.
Orada oturan kişi erkek kardeşimdir.
Bu adam bara girer ve orada oturan bir maymun görür.
Orada oturan şişman Greggie mi?
Birinci adam ikincisine orada oturan adamın kim olduğunu sordu.
Orada oturan suçlu sanığın.
Apartmanıma geri döndüğümde… orada oturan ailein kafası allak bullak oldu.
Swan, orada oturan adamı tanımıyorsun.
Uzun zaman önce,ülkemizin adı Galya, orada oturan halkın adı Galyalılardı.
Orada oturan kız şu an çok uzak geliyor.
Git-Gelden tekrar daireme döndüğümde… orada oturan ailenin kafası çok karışmıştı.
Orada oturan, bir kadın. Nüfus kağıdında ne yazarsa yazsın.
Git-Gelden tekrar daireme döndüğümde… orada oturan ailenin kafası çok karışmıştı.
Orada oturan birkaç yolcu daha vardı onlara da danıştım.
Partner olmadığı durumlarda daböyle oluyor, orada oturan bir partner yok. Gördük ki şempanzeler diğerlerinin.
Aniden orada oturan kişinin gözünü tekrar yakalamak.
Ama bence bu çocuklar doğru zamanda doğru yerdelermiş. Ve orada oturan kız bunun için çok şanslı.
Serenanın orada oturan bazı arkadaşları var.
Yolda, Abaša şehrini vuran göksel bir alâmet, belkibir göktaşı gördü, bunun üzerine orada oturan kral Uḫḫaziti hastalandı.