OYALAMAK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
sticken
oyalamak
nakış
dikebilirsiniz
aufhalten
engel
durdurmalıyız
engellemek
oyalamak
durduramaz
hinhalten
oyalamaya
bekletiyorum
oyalayabilirim
tutmak

Oyalamak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Niyeti bizi oyalamak.
Er will uns hinauszögern.
Seni oyalamak istemem.
Aber lass dich nicht aufhalten.
Arzu karşı Kuvvet oyalamak;
Kraft gegen den Wunsch zu sticken;
Onları oyalamak istiyorum.
Ich will sie aufhalten.
Hangi doku bir haç oyalamak?
Welches Gewebe kann ein Kreuz sticken?
Seni oyalamak istemedim.
Ich will dich nicht aufhalten.
Teşekkürler. Seni oyalamak istemem.
Danke. Ich will dich nicht aufhalten.
Seni oyalamak istemem tatlım.
Ich will dich nicht aufhalten.
Dinle, onları biraz oyalamak zorundasın.
Sie müssen es irgendwie aufhalten. -Hören Sie.
Seni oyalamak istemem tabii.
Aber ich will Sie nicht aufhalten.
Boş hücreler alanları oyalamak değil demek.
Leere Zellen bedeuten nicht Gebiete sticken.
Oyalamak, boşa vakit geçirmek.
Um herumzualbern, zeit zu verschwenden.
Ve seni oyalamak istemem.
Ich will dich nicht hinhalten.
Zorunda kaldığım olmamıştı. Bugüne kadar çocuk oyalamak.
Ich musste noch nie Kinder unterhalten.
Ama seni oyalamak istemiyorum.
Ich wollte dich nicht hinhalten.
Oyalamak gerekir, böylece sonunda çıktı tek bir resim.
Sticken müssen, so dass am Ende eine einzige Bild.
Halk ile oyalamak isterlerdi.''.
Die wollen etwas mit Bundesadler.“.
Onlar galeriye girerken tek yapması gereken Hunterı oyalamak.
Während sie einbrechen. Sie muss Hunter bloß ablenken.
Tamam, tamam, tamam, seni oyalamak istemiyorum.
Okay, okay, ich will dich nicht aufhalten.
Onları oyalamak yerine kovalamamız gerek.
Anstatt sie wegzulocken, sollten wir sie verjagen.
Onlar galeriye girerken tek yapması gereken Hunterı oyalamak.
Sie muss Hunter bloß ablenken, während sie einbrechen.
O hikayeyi beni oyalamak için anlattın.
Du hast mir die Geschichte zum Zeitschinden erzählt.
Marcus, yapman gereken tek şey törenin sonuna kadar onu oyalamak.
Marcus, Sie müssen ihn nur aufhalten, bis die Zeremonie vorbei ist.
Çabuk, onlar hala oyalamak ve ne kadar iplik nasıl?
Prompt, wie können sie noch sticken und wie viel Garn?
Başka bir yol bulana kadar onları oyalamak zorundayız.
Wir müssen sie hinhalten, bis wir einen Ausweg gefunden haben.
Hatta başlamak oyalamak gerekir, belirli bir günde: 14 ay.
Auch beginnen zu sticken, sollte an einem bestimmten Tag: 14 Mond.
Prohoshu o saate kadar ofisinde oyalamak zorundayız.
Wir müssen Prohosh bis zu diesem Zeitpunkt in seinem Büro halten.
Elena okumayı sever, çiçeklere iyi bak, yazresimler,örgü ve oyalamak.
Elena liest gerne, kümmert sich um Blumen, schreibtGemälde,stricken und sticken.
En uygun yol sağa sola bir resim oyalamak ve dönüşümlü hareket etmek.
Der bequemste Weg, ein Bild von links nach rechts sticken und bewegt abwechselnd.
Öneriler: nasıl başlayanlar için desenli tuval üzerine bir haç oyalamak.
Empfehlungen: wie ein Kreuz auf der Leinwand mit einem Muster für Anfänger sticken.
Sonuçlar: 44, Zaman: 0.0862
S

Oyalamak eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca