Peşlerine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Peşlerine düşüp asimile edeceğiz.
Bütün insanlığı peşlerine çekebilirler.
Şimdi peşlerine düşüp onları durdurabiliriz.
Ormanın sahipleri ise peşlerine düştü.
Çünkü peşlerine kimlerin takılacağını biliyorsunuz?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Mevcut tüm ekiplerle peşlerine düşün.
İsrailliler peşlerine düşüp onları öldürdüler.
Sonra, geriden gelenleri de onların peşlerine takarız?
Tabii bunu alıp peşlerine bizzat düşmek istemiyorsan.
Peşlerine lânet takılmıştır: Hem burada hem kıyamet gününde.
Böylece hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde peşlerine lanet takıldı.
Gerçekten peşlerine düştügümüzden emin olmak istiyorum.
Oda kendisine bunu yapanlardan intikam almak için yemin etmiş ve peşlerine düşecektir.
Bu polisleri peşlerine salmak için mükemmel bir yer oldukları anlamına gelir.
Posta sistemini kullansalardı posta dolandırıcılığı olurdu ve peşlerine düşebilirdik.
Bu dünyada da( onların) peşlerine lanet takılmıştır, kıyamet gününde de!
Peşlerine lanet takılmıştır: Hem burada hem kıyamet gününde ne kötü destektir o arkalarına takılmış olan!
Eğer silâhlarımızı almasalardı, peşlerine düşüp onlara bir ders verelim derdim.
Peşlerine lanet takılmıştır: Hem burada hem kıyamet gününde ne kötü destektir o arkalarına takılmış olan!
Burada da, ahirette de peşlerine lanet takılmıştır. Aldıkları armağan ne kötü armağandır!
Umarım onun peşine adamlarınızı yollamışsınızdır.
Hakikat ve mantığın peşinde bir arada mı duracağız yoksa varsayım ve şüphenin pençesinde paramparça mı olacağız?
General Changin peşinden birlikte gidebiliriz.
Bütün adamlarım onu peşinde ama FBI ya da polis olmadan yakalamamız çok zor.
Bay Thompsonın peşinden gitmemi istediğinizi sanıyordum.
Gisborne bir şey peşinde biliyorum çünkü onu izliyorum.
At hırsızlarının peşine birkaç adam gönderebilir.
Peşimde koşmaya devam et.- Sizi korkuttum.
Birinin peşimde olduğunu söylemeye geldi.
Senin peşinden gelmiş.