PEK AZI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

wenig
weniges
wenige

Pek azı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Onların ancak pek azı inanır.
Darum glauben sie nur wenig.
Sen pek azı haricinde onlardan hep ihanetle karşılaşacaksın.
Du wirst immer wieder Verräter unter ihnen entdecken, bis auf wenige.
Bu insanların sadece pek azı silahlıydı.
Nur wenige dieser Leute waren bewaffnet.
İçlerinden pek azı hariç, daima onlardan hainlik görürsün.
Und du wirst immer wieder Verrat von ihrer Seite erfahren- bis auf wenige von ihnen.
İşte Allah inkarları yüzünden onlara lanet etmiştir. Onların ancak pek azı inanır.
Aber Gott hat sie wegen ihres Unglaubens verflucht, so glauben sie nur wenig.
Ancak bu firmalar pek azı bu belgelere sahiptir.
Zu diesen Betrieben liegen nur wenige Unterlagen vor.
İşte Allah inkarları yüzünden onlara lanet etmiştir. Onların ancak pek azı inanır.
Aber ALLAH hat sie wegen ihres Kufr verflucht, so verinnerlichen sie den Iman nur ein wenig.
Derken onların pek azı hariç, varır varmaz ondan içtiler.
Da tranken sie daraus bis auf wenige von ihnen.
Doğrusu Allah, inkârları sebebiyle onların kalplerini mühürlemiştir. Pek azı hariç onlar inanmazlar.
Vielmehr hat Allah sie für ihren Unglauben versiegelt; darum glauben sie nur wenig.
Bizim devletimizde bunların pek azı yasaklanmıştır.”- Bertolt Brecht-.
Weniges davon ist in unserem Staat verboten.“ Bertolt Brecht.
Gerçekten de sizden geri kalanları ve kardeşlerine debize gelin diyenleri bilir ve bunların pek azı savaşa gelir ancak.
Bereits kennt ALLAH die Behindernden von euch und diejenigen,die ihren Brüdern sagen:"Kommt zu uns! Und sie nähern sich dem Kampf nur ein wenig.
İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün.
Und du wirst immer wieder Verrat von ihrer Seite erfahren- bis auf wenige von ihnen.
İnsanlara gösteriş yaparlar ve pek azı hariç, Allahı zikretmezler.
Sie stellen sich den Menschen zur Schau und gedenken Gottes nicht, außer wenig.
Hegelden bu yana pek azı gibi Nietzsche de Aydınlanmanın diyalektiğini görüp anlamıştır.
Nietzsche hat wie wenige seit Hegel die Dialektik der Aufklärung erkannt.
Sözleşmelerini bozmaları, Allahın ayetlerini inkar etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri,'' Kalblerimiz perdelidir'' demelerinden ötürü Allah, evet, inkarlarına karşılık onların kalblerini mühürledi,onun için bunların ancak pek azı inanır.
Weil sie ihre Verpflichtung brachen, die Zeichen Gottes verleugneten, die Propheten zu Unrecht töteten und sagten:«Unsere Herzen sind unbeschnitten»- vielmehr hat Gott siewegen ihres Unglaubens versiegelt, so daß sie nur wenig glauben;
Savaşa gönderirsiniz, vs… Bunların pek azı devletimiz tarafından yasaklanmıştır.
Einen in den Krieg führen usw. Nur weniges davon ist in unserem Staat verboten.“.
Sözleşmelerini bozmaları, Allahın ayetlerini inkar etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri,'' Kalblerimiz perdelidir'' demelerinden ötürü Allah, evet, inkarlarına karşılık onların kalblerini mühürledi,onun için bunların ancak pek azı inanır.
Verflucht sind sie dafür, daß sie ihr Abkommen brachen und Allahs Zeichen verleugneten und(daß sie) die Propheten zu Unrecht töteten und(daß sie) sagten:"Unsere Herzen sind verhüllt."- Nein! Vielmehr hat Allah siefür ihren Unglauben versiegelt; darum glauben sie nur wenig.
Bugün yaşayan türlerin pek azı, kendi dölünüçok uzak bir geleceğe iletebilecektir.
Und von den jetzt lebenden Arten werden sehr wenige irgendwelche Nachkommenschaft auf eine weit entfernte Zukunft bringen.
Sonra sözlerinde durmayıp ahitlerini bozmaları, Allahın ayetlerini inkar etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve kalplerimiz kapalı, anlamıyoruz demeleri yüzünden cezalarını buldular; kalplerini, küfürleri yüzünden Allah kapamıştır,o yüzden de içlerinden ancak pek azı imana gelir.
Weil sie ihre Verpflichtung brachen, die Zeichen Gottes verleugneten, die Propheten zu Unrecht töteten und sagten:«Unsere Herzen sind unbeschnitten»- vielmehr hat Gott sie wegen ihres Unglaubens versiegelt,so daß sie nur wenig glauben;
Sonra sözlerinde durmayıp ahitlerini bozmaları, Allahın ayetlerini inkar etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve kalplerimiz kapalı, anlamıyoruz demeleri yüzünden cezalarını buldular; kalplerini, küfürleri yüzünden Allah kapamıştır,o yüzden de içlerinden ancak pek azı imana gelir.
Als sie dann ihren Bund brachen und die Zeichen Allahs verleugneten und die Propheten widerrechtlich töteten und sagten:"Unsere Herzen sind hinter einem Schleier", aber nein, Allah hat diese wegen ihres Unglaubens verschlossen,so daß sie nur wenig glauben.
Yirminci yüzyıl ortalarında kadar pek az tarihçi bu iddiaları ciddiye almıştır.
Bis zum Beginn des 20. Jahrhunderts änderte sich an dieser unter Historikern weit verbreiteten Ansicht wenig.
Pek az şükrediyorsunuz!
Wie wenig dankbar ihr seid!
Şu anda pek az gücü vardır.
Im Augenblick haben Sie wenig Kraft.
Siz pek az şükrediyorsunuz!
Wie wenig ihr dankbar seid!
Burada erkeklere pek az yer kalmıştı.
Für Männer war da wenig Platz.
Sonuçta bu dünyada pek az şey bedava.
Wenig auf dieser Welt ist kostenlos.
Pek az şükrediyorsunuz.”( Secde, 32/7-9).
Wie wenig ihr euch dankbar erweist!”(as-Sacda 32/7-9).
Uçuş konusunda pek az fikrim var.
Aber ich habe in die Fliegerei wenig Einblick.
Pek az şükrediyorsunuz!
Wie wenig dankbar seid ihr!
Başlamaya pek az kaldı.
Noch wenig anfangen.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0285

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca