Pençesinden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Pençesinden uzak durmalıyız.
Evet seni ölümün pençesinden kapıp aldım.
Mez.22: 20 Canımı kılıçtan,Biricik hayatımı köpeğin pençesinden kurtar!
Kendini cadıların pençesinden kurtarmaya çalışmış.
Hayatını kurtardım. Evet… seni ölümün pençesinden kapıp aldım.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Beni Komiserin pençesinden kurtardığın için teşekkür ederim.
Tanrının toplumu ne zaman Babilin pençesinden tamamen kurtuldu?
Seni o kızın pençesinden kurtarmak zorunda kalacağımı sanmıştım.
Yeni dostumuz, Bay Michael J. Resmen ölümün pençesinden kurtarıldı.
Iki kez ölümün pençesinden kurtulmalıyım. Seninle tanışmadan önce.
Aksine kendinizi ve halkınızı demokratik küfür sisteminin pençesinden kurtarmaya adayın.
Resmen ölümün pençesinden kurtarıIdı, yeni dostumuz, Bay Michael J. Dundee tarafından.
Bunun için uçuruma aşağı gitmek gerekir,ve canavarlar pençesinden tüm yavruların serbest.
Sadece karanlık Bireylerin pençesinden kurtulmuş olmak bile insanların birbirlerine karşı olan tutumlarında hemen değişiklikler yaratacaktır.
Senelerdir aile servetimi Stalinin pençesinden kurtarmaya çalışıyordum.
Devlet Başkanı ise,“ Amacımız, Tamilli sakinlerini isyancıların pençesinden kurtarmaktır.
Yakalamak isteyen çiftçinin pençesinden kaçmak için bu masum köpek yardımcı olur.
Beyrutta Amerikalılar, Avusturya kartalının pençesinden bir Macar göçmeni daha çekip aldılar.
Bugün, bu kan emici canavarların pençesinden hemen hemen her yeri kurtardık.''.
Margaery pençelerini Joffreyye geçirdi.
Sivri dişleri, pençeleri vardır. Çevik ve hızlıdırlar.
Hileme'' Ölümün Pençesi'', diyorum.
Pençe ya da el, iki göz ya da üç göz.
Korku Doktorları o pençeleri özel bir frekansla tasarladı.
Pençesi yok. Kostümü yok!
Canavarın pençeleri çok derine indi.
Bıçak gibi pençeleri var… Onu görmedin.
Hayır ama pençeleri olduğu kesin.
Çelikten kara pençeleri karanlık geceyi ateşe boğuyordu.
Jilet gibi pençeleri vardı. Kötü bir yara!