Petrol ve doğalgaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Petrol ve doğalgaz gibi.
Wie der Öl- und Erdgasriese.Daha az kömür, petrol ve doğalgaz kullanımı.
Petrol ve doğalgaz mühendisiyim.
Ich bin Ingenieur für Öl und Gas.Rusya ve İranın petrol ve doğalgaz dışında neyi var?
Was hat RUßland denn außer Öl und Gas?Petrol ve doğalgaz mühendisliği.
Erdöl- und Erdgastechnik.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Obama: Rusya, sadece petrol ve doğalgaz üreten zayıf bir ülke.
Obama: Schwaches Russland handelt nur mit Öl, Gas und Waffen.Petrol ve doğalgazın alternatifleri vardır.
Zu Erdöl und Erdgas gibt es Alternativen.Altınları unutun, çoğu Alaskanın parası petrol ve doğalgazda.
Vergessen Sie Gold, das meiste Geld Alaskas besteht aus Erdöl und Erdgas.Petrol ve doğalgaz stokları ne zaman tükenecek?
Wann gehen Ihnen Erdöl und Erdgas aus?Timor Denizinin altında yaygın bir şekilde petrol ve doğalgaz rezervleri bulunmaktadır.
Unter der Timorsee liegen umfangreiche Öl- und Gasreserven.Petrol Ve Doğalgaz Mühendisi olmak için ne yapmak lazım?
Wie werde ich Erdöl- und Erdgas-Ingenieur?Shellin bu satın almayla petrol ve doğalgaz rezervi yüzde 25 artacak.
Die Übernahme wird Shell nach Firmenangaben einen Zuwachs seiner Öl- und Gasreserven von 25 Prozent bescheren.Petrol ve doğalgaz en önemli iki enerji kaynağıdır.
Öl und Gas sind zwei der wichtigsten Energieträger.Senin gibi Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz baronlarından biri tarafından finanse edilmesi garip.
Es ist schon irgendwie bizarr, dass sie von Ihnen finanziert wird, bedenkt man, dass Sie einer der weltgrößten Öl und Gas Barone sind.Petrol ve doğalgaz sektöründe önde gelen şirketler zaten AWSyi kullanıyor.
Führende Halbleiter- und Elektronikunternehmen nutzen AWS bereits.Ocak 2006da iki ülke Greater Sun Rise Alanının petrol ve doğalgaz kazançlarının yarı yarıya paylaşılması hakkında anlaşmaya varmışlardır.
Januar 2006 einigten sich die beiden Länder im CMATS-Vertrag, den Gewinn aus dem Öl- und Gasvorkommen der Greater Sun Rise Area 50:50 zu teilen.Petrol ve doğalgaz fiyatlarında düşüşler yaşanmasına karşın bu gerçekleşmedi.
An einen langfristigen Preisverfall von Erdöl und Erdgas glaubt er jedoch nicht.Neden olan ana-olanları En hasar Ve en yaygın olan Mega projeler Böyle petrol ve doğalgaz boru hatları gibi, madencilik projelerinin gibi Mega baraj projeleri gibi.
Diejenigen, die am meisten Schaden anrichten Dünya petrol ve doğalgazın sayesinde dönüyor dostum.
Öl und natürliches Gas halten die Welt im Griff, mein Freund.Yunanistan yeni petrol ve doğalgaz aramalarına onay verdi.
Grüne fordern Förderabgabe für Erdgas und Erdöl….Obje: Petrol ve doğalgaz üretiminin toplama merkezi, Hindistan/ Dubai.
Objekt: Umschlagplatz von Öl- und Gasprodukten, Indien/ Dubai.Onların çoğu enerji, petrol ve doğalgaz endüstrisi alanında faaliyet gösteriyor.
Viele von ihnen sind in der Energie-, Erdöl und Erdgasindustrie tätig.Petrol ve doğalgaz endüstrisi bu dünyadaki tüm ekonomi sistemleri için gereklidir.
Die Öl- und Gasindustrie ist für alle Wirtschaftssysteme dieser Erde unverzichtbar.Rusyanın petrol ve doğalgazı 50 yıl daha yeter.
Russlands Öl und Gas reichen für die nächsten 100 Jahre.“.Petrol ve doğalgaz altyapıları aracılığıyla devletten edindiklerinin faydasını görüyorlardı.
Was die Staatsbetriebe… ihnen an Infrastrukturen… für Erdöl und Erdgas hinterlassen haben.Dünya Bankası, petrol ve doğalgaz projelerini artık desteklemeyecek.
Weltbank fördert keine Öl- und Gasprojekte mehr.Petrol ve doğalgaz aramasında, çıkartılmasında ve taşınmasında OMV tam 17 ülkede faaliyet göstermektedir.
Bei der Suche, Entwicklung Uzun yıllar petrol ve doğalgaz şirketlerinin danışmanlığını yaptı.
Danach war er jahrelang Berater von Technologie- und Ölkonzernen.Ülkemizde petrol ve doğalgaz rezervleri yeterli değildir.
Öl- und Erdgasreserven reichen in unserem Land nicht aus.Bununla birlikte, petrol ve doğalgaz fiyatları neredeyse hiç sonuç vermedi.
Doch Öl- und Gaspreise budged kaum als Ergebnis.
