SIĞINMA HAKKI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Asyl

Sığınma hakkı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Git! Sığınma hakkı!
Asyl? Geh!

APden Snowdena sığınma hakkı.
Zum Asylrecht für Snowden.

Sığınma hakkı istiyorum.
Ich möchte um Asyl bitten.

Sadece 11 kişiye sığınma hakkı verildi.
Nur 11 Personen bekamen Asyl.

Sığınma hakkı istiyorlar.
Sie werden Asyl verlangen.

Konuşmadan evvel sığınma hakkı istiyor.
Sie will Asyl, bevor sie redet.

Sığınma hakkı istiyorum!
Ich will hier Asyl beantragen!

Merkel Snowdene sığınma hakkı vermeyecek.
Merkel soll Snowden Asyl geben.

Sığınma hakkı, kutsal bir yasadır.
Aber das Asylrecht ist eine heilige Sache.

Right of asylum: Sığınma hakkı.
Recht auf Heimat- Recht auf Asyl.

Gerçekten sığınma hakkı istiyorsan sabah elçiliğimize git.
Sollten Sie wirklich Asyl wünschen, dann gehen Sie am Morgen zu unserer Botschaft.

Binlerce çocuk Amerikadan sığınma hakkı bekliyor.
Tausende hoffen auf Asyl in den USA.

Sığınma hakkı olan insanların güvenli bir şekilde Avrupaya gelmelerini sağlamalıyız” dedi.
Dass diejenigen, die asylberechtigt sind, sicher nach Europa kommen können.".

Retepsia. Hükümetleri bize sığınma hakkı verdi.
Retepsia. Ihre Regierung hat uns Asyl gewährt.

Vermontın mülteci ve sığınma hakkı isteyen öğrenciler için burs ihtiyaç tabanlı.
Bedarfsgerechte Stipendium für Flüchtlinge und Asyl suchenden Studenten Vermont.

Beyaz Baretlilere İngilterede Sığınma Hakkı Verildi.
White Helmets erhalten Asyl in Großbritannien.

Almanyada Edward Snowdene sığınma hakkı verilmesi hakkında bir tartışma oldu.
In Deutschland gab es eine Debatte darüber, Edward Snowden Asyl zu gewähren.

Mathenite hükümeti bana politik sığınma hakkı önerdi.
Die mathenitische Regierung bot mir politisches Asyl an.

Almanya da Edward Snowden e sığınma hakkı verilmesi hakkında bir tartışma oldu.
In Deutschland gab es eine Debatte darüber, Edward Snowden Asyl zu gewähren.

Bizim talebimiz kazandı ve Amerikanın baskısına rağmen Snowdene sığınma hakkı verildi.
Trotz des US-Drucks erhielt Snowden Asyl.

Obama daha önceki açıklamasında Rusyanın Snowdena sığınma hakkı vermesinden hayal kırıklığı duyduğunu söylemişti.
Auch Obama selbst hatte sich wiederholt enttäuscht gezeigt, dass Russland Snowden Asyl gewährt hatte.

Ailesi, 1980de Amerika Birleşik Devletlerinden siyasi sığınma hakkı elde etti.
Seine Familie erhielt 1980 politisches Asyl in den USA.

Adamlarım ve ben ABDne sığınma hakkı istiyoruz.
Meine Offiziere und ich bitten um Asyl in den USA.

Her kişinin hayati tehlikesi altında bir ülkeye sığınma hakkı vardır.
Jeder Mensch hat ein Recht auf Hilfe in einer lebensbedrohlichen Situation.

Eğer oraya varabilirsek bize sığınma hakkı verirler.
Schaffen wir es bis dahin, müssen sie uns Asyl gewähren.

Ailesi, 1980de Amerika Birleşik Devletlerinden siyasi sığınma hakkı elde etti.
Seine Familie erhielt 1980 politisches Asyl in den Vereinigten Staaten.

Doğru insanlarla konuşup sana sığınma hakkı sağlayacağım.
Ich rede mit den richtigen Leuten und verschaffe Ihnen Asyl.

Ailesi, 1980de Amerika Birleşik Devletlcrinden siyasi sığınma hakkı elde etti.
Seine Familie erhielt 1980 in den Vereinigten Staaten politisches Asyl.

Kraliçe onu derhal affetmek ve siyasi sığınma hakkı vermek zorundadır.
Die Queen muss ihn sofort begnadigen& politisches Asyl geben.

Kaçmayı başaran şüpheliler her seferinde Londonistandan sığınma hakkı elde ederler.
Jedes Mal finden die Tatverdächtigen, denen die Flucht gelingt, Asyl in Londonistan.