Saat beşte Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Saat beşte.
Um 17 Uhr.Bugün saat beşte.
Heute um 17 Uhr.Saat beşte.
Um fünf Uhr.Perşembe saat beşte.
Donnerstag um 17 Uhr.Saat beşte gitti.
Sie ist um 5 Uhr abgereist.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
yarım saatbirkaç saatbir kaç saather saatsadece birkaç saatgeç saatleregeçerli saatiyaklaşık yarım saatyeni bir saatbiyolojik saat
Daha
Perşembe. Perşembe saat beşte.
Donnerstag. Donnerstag um fünf Uhr.Beni saat beşte kaldır.
Weck mich um 17 Uhr.Caroline için bir şey almam lazım ve dükkan saat beşte kapanıyor.
Und der Laden schließt in fünf Minuten. Ich muss was für Caroline holen.Saat beşte işim bitecek.
Ich bin um fünf Uhr fertig.Yaklaşık saat beşte buraya vardım.
Ich bin ungefähr um 5 Uhr hier angekommen.Saat beşte Jeopardy var.
Um 17 Uhr hab ich Risikospiel.Cuma günü saat beşte onu alacağım. Pekâlâ.
Also… Ich hole ihn am Freitag um fünf Uhr.Saat beşte, kilisenin arkasında.
Um fünf Uhr hinter der Kirche.Perşembe günü saat beşte, Bahçelerde. Şimdi ne olacak?
Was nun? Um 5 Uhr, Donnerstag, im Jardin?Saat beşte kurabiye servisimiz var.
Kekse… gibt es um fünf Uhr.Patronum cuma günü saat beşte görüşmek istiyor.
Mein Chef will mich am Freitag um 17 Uhr sprechen.Saat beşte yemeğin var.
Sie sind um 17 Uhr zum Essen verabredet.Hem artık ikimiz de saat beşte çıkabiliriz, değil mi?
Dann sind wir beide um 17:00 Uhr fertig, oder?Saat beşte orada ol. Yalnız gel.
Seien Sie um 17:00 Uhr da… allein.Öğleden sonra saat beşte hayat duruyor.
Um fünf Uhr nachmittags wird alles stehen und liegen gelassen.Saat beşte bitecekti Emily.
Um 5 Uhr sollte das beendet sein, Emily.Pekâlâ yarın sabah saat beşte burada toplanıyoruz.
Also gut, wir treffen uns hier morgen früh um 5 Uhr.Saat beşte masajcım gelecek.
In fünf Minuten kommt eine Masseurin vorbei.Tekne saat beşte kalkıyor.
Das Boot legt um 17 Uhr ab.Saat beşte çocuklarımı almam lazım.
Ich muss meine Kinder um 17 Uhr abholen.Sadece saat beşte buraya gel.
Treff mich hier um 17 Uhr.Saat beşte ambulans çağırmak zorunda kaldım.
Um fünf Uhr rief ich den Krankenwagen.Dün saat beşte neredeydin?
Wo waren Sie gestern um 17:00 Uhr?Saat beşte savaşı kaybettim, ama yedide tekrar kazandım!
Ich verlor die Schlacht um fünf Uhr, aber Sadece saat beşte buraya gel.
Triff mich hier einfach um 17 Uhr.
