SADECE BIR YÖNDE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• nur in eine Richtung
• nur in einer Richtung

Sadece bir yönde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Sadece bir yönde dönmek üzere.
Dreht sich nur in eine Richtung.

Teorik olarak bile cihaz sadece bir yönde kuvvet uygulayabilir.
Kraft nur in eine Richtung anwenden.

Sadece bir yönde biliyorum; ileri.
Ich kenne nur eine Richtung: nach vorne.

Böylece, yiyecek sadece bir yönde hareket eder.
Lebensmittel bewegen sich also nur in eine Richtung.

Zaman sadece bir yönde hareket eder.
Zeit vergeht nur in eine Richtung.

Geleneksel nakliye sadece bir yöndeydi.
Konventionelle Transporte fanden nur in eine Richtung statt.

Fan sadece bir yönde çalışır.
Fenster funktioniert nur in einer Richtung.

Bir elektrik akımı sadece bir yönde akar.
Der elektrische Strom fließt nur in eine Richtung.

Zaman sadece bir yönde hareket eder.
Zeit bewegt sich nur in eine Richtung.

Triküspid, mitral, pulmoner ve aort kapakçıkları sadece bir yönde ve sadece üzerine basıldığında açılır.
Die Trikuspidalklappe, Mitral-, Lungen-und Aortenklappen öffnen nur einen Weg, und nur, wenn aufgeschoben.

Bunu sadece bir yönde yapabileceğinizi unutmayın!
Denke daran, dass du nur in eine Richtung gehen kannst!

TPol sonunda gemilerin… bu koridorda sadece bir yönde yolculuk edebildiklerini saptadı.
T'Pol hat letztlich herausgefunden, dass dieser Spalt nur in eine Richtung befahrbar ist.

Yakıtın sadece bir yönde akmasına izin verirler ve örneğin hatların boşalmasını önlerler.
Sie lassen den Kraftstoff nur in eine Richtung fließen und verhindern z. B. ein Leerlaufen von Leitungen.

Birincisi, bir ışın şeklinde sadece bir yönde darbeler gönderir ve bir reflektör ile donatılmıştır.
Die erste sendet Impulse nur in einer Richtung in Form eines Strahls und mit einem Reflektor ausgestattet.

Yağış sadece bir yönde akacaktır.
Sie läßt den Strom nur in einer Richtung.

Akışını sağlar CO2 sadece bir yönde, sisteminizi su geri akışından ve solenoid hasarından korur.
Erlaubt den Fluss von CO2 Nur in eine Richtung, um Ihr System vor Wasserrückfluss und Beschädigung der Magnetspule zu schützen.

Bu top sadece bir yöne bir atış yapabilir.
Die Kanone schießt nur in eine Richtung auf einmal.

Sadece bir yöne hareket etmez ve.
Laufen nicht mehr nur in eine Richtung und.

Ela sadece bir yöne bakmış.
Er konnte nur in eine Richtung schauen.

Kullanıcılar sadece bir yöne hareket ederler: aşağı.
Die Abozahlen gehen nur in eine Richtung: hinunter.

Motor kaputu üzerindeki çarpıcı çizgiler sadece bir yönü gösterir: ileriyi.
Auf der Motorhaube weisen markante Linien in nur eine Richtung: nach vorn.

Cotton mahkemede olayın sadece bir yönünü anlatıyor.
Cotton erzählt vor Gericht nur eine Seite der Geschichte.

Gözlemcilerin değerlendirmesi ve kendinden bildirilenler sadece bir yönüyle ortaya çıktı: dışadönüklük.
Die Bewertung der Beobachter und die Selbsteinschätzung stimmten nur einem Aspekt zu: Extraversion.

Halbuki SAĞ tabelası sadece bir yönü gösteriyor.
Der Wegzeiger zeigt nur die eine Richtung.

Patanjalinin sekiz katlı yolu, fiziksel uygulamanın yoganın sadece bir yönü olduğunu gösteriyor.
Der achtfache Pfad von Patanjali veranschaulicht, dass die körperliche Übung nur ein Aspekt des Yoga ist.

İletişim planı pazarlama planı sadece bir yönünü?
Ist der marketing Plan nur einen Aspekt des Kommunikationsplans?

İşin ekonomi tarafı sadece bir yönü.
Der betriebswirtschaftliche Teil ist nur ein Aspekt.

Bununla birlikte, müşteri hizmetleri tüm müşteri deneyiminin sadece bir yönüdür.
Der Kundenservice ist jedoch nur ein Aspekt der gesamten Kundenerfahrung.

Ancak ölümün görsel tasvirinden kaçınılması, bunun sadece bir yönüdür.
Das Vermeiden der visuellen Darstellung des Todes ist jedoch nur ein Aspekt davon.

Bauhaus tarzındaki katılık aslında Weimar, Dessau ve Berlindeki yaşamın sadece bir yönüydü.
Die Strenge des Bauhausstils war eben nur ein Aspekt des Lebens in Weimar, Dessau und Berlin.