Sakinleşti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
George sakinleşti.
Şu an işi bitti ve sakinleşti.
Sadece sakinleşti, Donbass.
Köpeğim daha sakinleşti.
Sporla sakinleşti ve artık çok mutlu.
Combinations with other parts of speech
Sonra patron sakinleşti.
Sonra sakinleşti, onu getirmek ve onu görmezden gel.
Şimdi biraz sakinleşti.
Çocuk hemen sakinleşti ve birkaç dakika içinde uyudu.
Petrol fiyatları sakinleşti.
Kalbin ve baş sakinleşti ve temizlenmiş olan.
Yaşlı kadın sakinleşti.
At yine sakinleşti.
Perşembe günü hava sakinleşti.
Böyle davrandığım için o da sakinleşti ve beni dinlemesi daha kolay oldu”( Kenji, Japonya).
En sonunda her şey sakinleşti.
Yılının sonlarına doğru, Floransadaki siyasi durum sakinleşti.
At tekrar sakinleşti.
Bu sözlerin ardından ilçede durum sakinleşti.
Oyun biraz sakinleşti.
Ve sadece öğlen vakti ertesi gün sakinleşti.
Kısrak yine sakinleşti.
Yun Qinghong onayladı ve gülümsedi,kenetli kaşları bile sakinleşti.
Köpek aniden sakinleşti.
Odaya girdiğinde elektrikli sandalye onu ürküttü ama hemen sakinleşti.
Köylüler bir şekilde temkinli bir şekilde sakinleşti, sormaya başladılar, ne dediler?
Sonra deniz sanki hiçbir şey olmamış gibi sakinleşti.
Onun da yüreği sakinleşti.
Ama gece geldiğinde, her şey sakinleşti.
Birden rüzgâr sakinleşti.