SAVCININ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Savcının Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
O sürtük Savcının işi.
Diese verdammte Staatsanwältin.
Savcının değil herhalde.
Ira Parks, savcının eşiyim. Ben Bn.
Ich bin Mrs. Ira Parks, die Frau des Staatsanwalts.
Savcının ihtiyacı yok.
Der Staatsanwalt braucht das nicht.
Bunların hepsi savcının elinde olacak.
Das alles spielt der Staatsanwaltschaft in die Hände.
Combinations with other parts of speech
Savcının ofisinden aradılar.
Der Staatsanwalt hat angerufen.
Söylediklerine göre… savcının arkadaşı olmam gerekiyormuş.
Jedenfalls gelte ich als Freund des Staatsanwaltes.
Savcının da yetkisi var.
Auch die Staatsanwaltschaft befugt.
Dün öğleden sonra savcının talebi üzerine( 01.01.)[…].
Auf Antrag der Staatsanwaltschaft erfolgte gestern Nachmittag(01.01.)[…].
O savcının en gözde tanığı.
Er ist der Starzeuge der Anklage.
Benim gibi aptal bir polis bile savcının jüriyi istediği yere çekebileceğini bilir.
Sogar ich weiß, dass ein Ankläger eine Grand Jury leiten kann, wie er will.
Savcının teorisi bu şekilde.
Oder so lautet die Theorie der Anklage.
Sayın savcının soruları var.
Die Staatsanwaltschaft hat Fragen.
Savcının hataları olabilir?
Vielleicht die Verfehlungen der Ankläger?
Sizde savcının adresi var mı?
Haben Sie die Adresse der Staatsanwältin.
Savcının delil yetersizliğinden.
Beweisführung der Ankläger ungenügend.
Sanık, savcının sorusunu cevaplasın!
Angeklagter, beantworten Sie die Frage des Staatsanwaltes!
Savcının 2 güçlü tanığı vardı.
Staatsanwältin Nussbaum hatte 2 gute Zeugen.
Polislerin ve savcının, bana ne gözle baktıklarını biliyorum.
Wie die Bullen und Staatsanwälte mich ansehen.
Savcının 2 güçlü tanığı vardı.
Staatsanwältin Nussbaum hatte zwei gute Zeugen.
Yardımcı savcının anlaşmasını kabul etmemi istedi.
Er wollte, dass ich den Deal der Staatsanwaltschaft annehme.
Savcının teorisi bu şekilde.
Zumindest ist das die Theorie der Staatsanwaltschaft.
Bayan Hapstall… savcının ceza anlaşmasını kabul ediyor musunuz?
Miss Hapstall, nehmen Sie das Angebot der Staatsanwältin an?
Savcının onlara garezi olması güzel.
Gut. Der Staatsanwalt hat es auf sie abgesehen.
Bordenkircher, savcının davalıyı neyle tehdit edebileceğiyle ilgilidir.
Es geht darum, womit ein Staatsanwalt einem Angeklagten drohen kann.
Savcının da eli kolu bağlı kalır.
Auch der Staatsanwaltschaft sind die Hände gebunden.
Tabii ki yasa, savcının bu işleme izin vermesini gerektiriyor.
Natürlich verlangt das Gesetz, dass die Staatsanwaltschaft dieses Verfahren zulässt.
Savcının ne dediği umurumda değil Lisa.
Lisa! was der Staatsanwalt sagt. Es ist mir egal.
Bil bakalım savcının, son seçimlerdeki en büyük destekçisi kimmiş?
Ratet mal welche die größten Wahlkampfspender des Bezirksstaatsanwalts-… bei seiner letzten Wahl waren?
Savcının soruşturmayı incelemesi için iki ayı var.
Der Staatsanwalt hat zwei Monate Zeit.
Sonuçlar: 418, Zaman: 0.0502
S

Savcının eşanlamlıları

suçlamaları avukat

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca