Senin ikinci Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Senin ikinci yılında.
In deinem zweiten Jahr.İşte bu senin ikinci şansın.
Und das ist deine zweite Chance.Senin ikinci soruna gelince.
Zu deinem zweiten Problem.Grotto bu senin ikinci şansın.
Du kriegst deine zweite Chance.Senin ikinci albümün neydi?
Was war dein zweites Album?Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
geçen senevar seninnesin sengelecek seneartık seniberi senievet ama senbir sendengerçek senibütün gün seni
Daha
Fiillerle kullanım
seni seviyorum
seni görmek
seni bekliyor
seni özledim
kes sesiniseni tanıyorum
sen bana
yaptın senseni öldürürüm
seni öldürmek
Daha
Isimlerle kullanım
sen benim
ben seninsenin suçun
seni burada
senin hatan
sıra sendeseni eve
senin baban
senin adın
senin işin
Daha
Dar El Tifl senin ikinci evin.
Dar el Tifl ist dein zweites Zuhause.Bu senin ikinci şampanyan mı?
Ist das dein zweiter Champagner?Şansın 1e 1000 olsa da bu senin ikinci şansın.
Das ist deine zweite Chance.Bu senin ikinci günün.
Es ist dein zweiter Tag.Bana göre bu senin ikinci hatan.
Das ist aus meiner Sicht, dein zweiter Fehler.Bu senin ikinci filmin.
Das ist dein zweiter Film.Elektrik süpürgesi, fırın yatağın sana ait tarafı, senin ikinci iç çamaşırın.
Da ist der Staubsauger und der Ofen… und Bu senin ikinci şansın.
Das ist deine zweite Chance.Teşekkür ederim. Bu senin ikinci şansın Nahele, tamam mı?
Danke.- Ja. Das ist deine zweite Chance, Nahele, ok?Senin ikinci oldu, Duquette.
Das ist Ihr zweites Mal, Duquette.Vincent, ben senin ikinci tercihin olamam.
Vincent, ich will nicht deine zweite Wahl sein.Senin ikinci adamın Jim. hayır, hayır.
Jim ist deine Nummer zwei. Nein.Lita senin ikinci karındı.
Lita war deine zweite Frau.Senin ikinci satırında diyor ki:'' On çift kaplumbağa, onun karşısına geçemez.
Ihre zweite Linie bedeutet,"Zehn Paar Schildkröten halten ihn nicht auf.Ve bu senin ikinci dileğin.
Das war dein zweiter Wunsch.Bu senin ikinci seansın.
Das ist Ihre zweite Sitzung.Nails senin ikinci şansın.
Nails ist deine zweite Chance.Ve senin ikinci tümenin derhâl sevk edilmeli. Birinci tümenim, yani İsyancı Ordusunun ana birliği.
Meine erste Armee, Hauptstreitkraft der Rebellion, und deine zweite müssen rasch aufmarschieren.Chardonnay, Licorice, Tremors senin ikinci favori Bacon filmin. Ve Footloose bir numaralı favorin.
Wir haben Chardonnay, Lakritze,"Termors", dein zweiter Lieblingsfilm mit Bacon und"Footloose",Ben senin ikinci tercihin olamam. Değilsin.
Ich kann nicht deine zweite Wahl sein.Bu senin ikinci şansın.
Dies ist deine zweite Chance.Bu senin ikinci somonundu.
Das ist nun dein zweiter Lachs.Ben senin ikinci karınım, Jay.
Ich bin deine zweite Frau, Jay.Bu senin ikinci şampanyan mı?
Ist das schon dein zweiter Champagner?Jack, senin ikinci konuşman yok.
Jack, deine zweite Rede ist draußen.
